Bu haftanın konusu
"Doğal Beslenme ve Organik Yaşam"
Doğal beslenme son zamanlarda bir moda olarak gündeme gelse de ihtiyaç ve hak aslında. İlaçsız, zehir kalıntısız sebze-meyve yemek, yediğimiz ette pek çok ilacın olmaması, tavukların hormon vs. basılarak büyütülmemesi, baharatlara kiramit vs karıştırılmaması... Malesef ülkemizde her gün yeni bir gıda sıkıntısı oluyor. Sınırlardan sürekli gıdalar geri dönüyor. Onların bize yedirilip yedirilmediğini bilmiyoruz. Pazardan ucuz portakal bulduk diye sevinirken acaba? demeden de duramıyoruz.
Oysa temiz gıda bir hak. Ulaşılabilir olmalı. Ulaşılabilir değil ve giderek kirleniyor. Hal böyle olunca da doğal gıda etiketiyle uçuk rakamlara gıdalar satılıyor. Belli bir kesimin yiyebildiği gıda haline geldi "doğal" artık.
Organik yaşam ayrı bir hikaye. Bazı kişiler doğaya dönüş diye kırsalda yaşıyorlar. Kimi cidden elektriksiz, su hattı olmadan kendi ektiğini tüketerek yaşıyor. Harbi organik yaşam bu olsa gerek. Doğayı ne kadar sevsem de ben bu kadar organik olamam. Kimi imkanı olan da lüks evlerde kırsalda kendi krallığını kuruyor. Hem modern hem temiz gıda-temiz hava. bir ortasını bulup müstekil evlerde az da olsa bahçeli bir yaşam hoş olur.
(Bu bir önceki haftanın konusu imiş. Ben atlamışım. Yine de yazmak istedim.)
Yorumlar
Yorum Gönder