Unutma beni/ Still Alice


Neten Fransız filmlerine bakarken denk geldim Unutma Beni'ye. Klasik bir konu belki alzniemer ve yaşanan duygular. Ama işleniş olarak beni çok etkiledi diyebilirim.


Columbia Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim profesörü olan Alice Howland, bazı şeyleri unutmaya başladığını farkeder. Koşarken yolunu da kaybedince bir hekime gider ve başlangıç seviyesi alzheimer olduğu öğrenir. Kendisindeki genetik geçişli bir türüdür ve uzmana geç başvurduğu için unutma süreç biraz hızlı ilerler.

Henüz 50. doğum günün kutlamış 3 çocuk annesi son derece aktif bir kadın olan Alice için bunu kabullenmek için çok zor. İşinden ayrılmak zorunda kalır, ilgili görünen eşi kendi hayatına ve akademik kariyerine yönelir. Son derece bilinçli biri olduğu için yaşayacağı süreçleri de hesap ederek kendine bir video hazırlar. Hedefi, artık her şeyi unutacağı zaman intihar etmek.


"Keşke kanser olsaydım.Ciddiyim. O zaman bu kadar utanmazdım.Kanser olan insanlar için pembe kurdeleler takarlar...yürüyüşler düzenlerler ve sen de kendini şey gibi hissetmezsin, şey gibi... ...sözcüğü bulamıyorum."

hastanın duyguların anlatan güzel cümlelerden biri.  Julianne Moore çok iyiydi bence.


Gerçekten de hiç düşünmediğimiz,, hepimizin başına gelebilecek ir hastalık. Hele de bu kadar erken bir yaşta. Anılarınız, kariyeriniz, çocuklarınız, yıllarca biriktirdiğiniz her şey yavaş yavaş elenizden gidyor.

Yorumlar

  1. Aa bunu izlemeli. Oyuncular iyi gerci aglarım mutlaka 😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağlamadım ben ama düşündüm işte. Yaş 45. Zamanın ne getireceği belli değil.

      Sil
  2. İzledik bu filmi. Sanırım yine bir blogta önerilmişti. Evet, evet deeptone'un tavsiyesiydi. Çok etkileyici.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone'de atlamışım ben görmedim. Bu ara Fransız filmlerine taktım. O şekilde denk geldim.

      Sil
  3. Pazar günü TV de denk geldim, çok etkileyiciydi, sevdim😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yayınlandığını bilmiyordum. Kesinlikle güzeldi.

      Sil
  4. evet ya iyi filmler. fransız sineması benim baş hayranlığım :) sana bi dolu önerebilirim yaniii :) iki tane önereyim şimdiden. yaz saati ve sils maria (ikisi de yönetmen olivier assayas) :) pas ve kemik :) kelebek ve dalgıç :) the artist :) dga bir ton söleyebilirim. blogum fransıs sineması dolu ayrıca. sor istediğin zamaan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fransız filmlerini ben de seviyorum. Bu ara özellikle netten arattırıp izlemediklerime akılmaya başladım. Teşekkür ederim önerilerin için:)))

      Sil
  5. İZLEMEDİM, BİLGİLENDİRME İÇİN TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  6. Alzheimer hastalığı ne kadar çok arttı.Ne kadar emanet yaşamlarımız olduğunu ,bizim dediğimiz şeylerin nasılda elden kayıp gittiğini gösteren bir hastalık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki de yaşam süresi arttığı için. Ama bu kadar erken yaşta olması fena. Bir de alzheimer için beyni çalıştırmak iyidir derler. Buradaki kadın aktif yaamı olan sürekli okuyan, kendini eğiten biri.

      Sil
  7. Çok korkunç , sanki hiç bir şey yaşamamışsın gibi:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya. İnsan bunun bilinciyle ne hale gelir.

      Sil
  8. çok üzücü ve gerçekçi bir filmdi..

    YanıtlaSil
  9. çok güzel ve üzücü bir filmdi...

    YanıtlaSil
  10. Julianne Moore dediğin gibi harikaydı bu filmde.
    Zaten seviyoruz kendisini :) Konu fena ama

    YanıtlaSil
  11. Bu film benim sanırım ilk onumda olan bir filmdir. Bak yine izlemeli ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Epey bilen seyreden varmış. Ben atlamışım demek ki. Bu ara yine film izlemelerim seyreldi.

      Sil
  12. Bu filmi kesinlikle izleyeceğim,çok teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder