Amos


Amos...benim büyük aşkım. Burayı ilk kez 2016 ylında yaptığımız tekne turunda görmüştüm. O zaman karaya çıkmadık ama dip güzelliği beni mestetmişti. Bir yıl sonra yine Marmaris'e gittiimizde bu kez tekne buraya yanaşmayınca karadan gidiş var mı onu öğrenmiştim. Kendimiz gittik ve ben resmen Amos'a aşık oldum. Ama iddialara göre kendisi bir tanrıça:(((

Antik kenti nasıl güzel bir konuma yapmışlar. Bir tarafı Amos koyu, bir tarafı Kumlubük. Uca kadar yürürseniz alabildiğine muhteşem bir manzara...


Amos antik kentine vardığınızda biraz yürüyün sizi ilk karedeki manzara bekliyor. Biz marketten aldığımız nevalelerli bu manzara eşliğinde yedik mesela.
Sonra merdivenlerle daha da tepeye tırmanılıyor. Burada bir tiyatro var ki manzara aşağıda. Burada manzara mı izlenir yoksa oyun mu orasını bilemiyorum işte.


Bir burna kurulmuş kent aslında. Önceleri kazı yapılmış ama nedense durdurulmuş. Girişte ücret olayı yok. Arabayı küçük bir sokuntuya park edip dolaşıyorsunuz. Kazılarda ortaya çıkarılan, milattan önce 2. yüzyıla ait kira sözleşmeleri, Amos’un 2 bin 200 yıllık bir geçmişi olduğunu göstermiş.
 

İlginç kareler çekelim diye biraz oyalandık bol bol eğlendik burada bu yıl. Aslında ben gece yıldız pozlama da istiyordum ama olamadı. Aşırı rüzgar vardı.Tripot mümkün değil durmaz.



 Yukarısı Kumlubük.

Aşağısı Amos plajı


Bu arada plaja antik kentten önce bir site içinden gidiliyor. Zaten fotoğraftada görülüyor ya evler. Böyle bir güzelliği bir şekilde parsellemişler işte.

 Burun kısmı böyle. Aradaki boşluk fazlaydı vakit de kısıtlı olunca o en uca gidememiş oldum.


Yorumlar