çerçevelenmiş panom.....

 Panomun çerçevesi böyle oldu işte. Hani çok çok şık değil belki ama muadili çerçevelere vereceğim paraya göre de bedavaya geldi diyebilirim...


 Yukarıdaki gibi çitaları istediğim boyutta Devrim'e kestirttim. Şu köşelerdeki verevi düzgün verebileceğimi düşünmedim çünkü. Tutkal ile yapıştırdım. Kırmızıya boyadım....


Arkasına kalınca bir karton yerleştirdikten sonra yaptığım panoyu yerleştirdim. Kenarlarına siyah kurdele geçtim. Kontur olsun maksat.....Cam olayını da kalınca bir laylonla hallettim. Biraz o parladı gibi. Ama fotoğraflardaki kadar değil. Durduğu yerde oldukça iyi oldu....



Yorumlar

  1. Motif çok güzelmiş, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Ellerine sağlık, panoya bayıldım, çok romantik:)

    YanıtlaSil
  3. dörtdörtlük bir elemeği oldu ellerine sağlık.parlaklığı görünce orayada cam kestiniz sandım:) süpersin. Devrimin de ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. çok guzel olmuş ellerine kollarına sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Çerçevelenince daha da güzel olmuş...Şablonu da vermişsin harika...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))))Şablonu önceki paylaşımda verecektim ama bulamamıştım. Laptopa kaydetmişim.....

      Sil
  6. Mutluluk yağmurlarında ıslanmanız dileğiyle Saadetcim, doğum günün kutlu olsun, hepinizi çoook öpüyorum :)

    YanıtlaSil
  7. Çerçeve fikri harika ve aynı düşüncedeyim, hazır satılanlara kuş mu konduruyorlar? Ama boyamadan önce köşelerdeki kod farkı için bir zımpara yapılsa ve boya da iki kat yapılsa daha iyi olurdu. Birde naylon (benim naçiz fikrim, lütfen alınmayın niyetim o değil çünkü), hem çerçeveye hem de panoya verdiğiniz emeği basitleştirmiş. Yine de belki yerinde öyle görünmüyordur, bilemiyorum. Zaten cam da kestirmeyin, bu işe ancak mat cam güzel olur, parlamaz. Fakat kanaviçe işi biraz romantik, biraz nostaljik, biraz otantik bir iş olduğundan, camsız daha anlamlı olur gibime geliyor. Atom karınca gibi bir ailesiniz maşallah. Sizleri çoluk çocuk çok takdir ediyorum. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok ben eleştiriye-fikre alınmam....Boyamayı tek kat yapmadım ama çıtanın cinsinden mi bilmem içti sürekli....Zımpara konusunda çok çok haklısın. En nefret ettiğim işlerdendir ve malesef hep ihmal ederim onu. Oyna ne de çok değiştirir işleri....
      Camsız etamin kesinlikle daha güzel ama evim sobalı ve malim soba ne kadar dikkat edilse de toza neden olabiliyor. Kirlenmesini göze alamdım açıkcası....Teşekkür ederim:)))

      Sil
    2. Ben teşekkür ederim. Bloğunuzu epeydir ara ara bir şekilde takip ediyordum. Dün de kendime ekledim ki daha çok geleyim:) Nedense hep Antalya'lı olduğunuzu düşünüyordum. Deniz görüntülerinden olsa gerek:) Biz tatile hep Antalya ve civarına gidiyoruz, deniz de bir tek orada var ya:)
      Sizde kar çok nadiren yağabilir ama eminim kışın bizden daha sıkı üşüdüğünüz günler oluyordur. Ne de olsa nem faktörü var. Aynen yazın da boğulduğunuz gibi. Ben karasal iklim çocuğuyum ve yazın kavurucu sıcaklarında nem bana göre değil. Öğrenciliğim İstanbul'da geçmişti, denizden esen rüzgarın kışın en ılık günlerinde bile yakıcılığını unutamam. Bir arkadaşımın yengesi Doğudan bir ildendi, o dermiş İstanbul'un kışı bizim oralardan daha kötü diye. Afyon da geçen sene çok soğuktu, bu sene iyiyiz, yaza ne olur bilmem.
      Ege'de ve Akdeniz'de bizdeki gibi kalorifer de yokmuş, ya klima ya soba ile ısınılırmış. Valla işiniz zor. Allah kolaylık versin. Bu arada, bizim kaloriferlerde hiç masum değil. Ben bu seneye kadar, kışın tüm evin hem tüllerini hem de perdelerini her ay yıkardım. Pencerenin olduğu duvarı her perde yıkamada silerdim. Her kış en az 2 defa ve kıştan çıkınca da 1 defa olmak üzere, her sene en az 3 defa duvarlarımız ve hatta tavanlarımız silinir biliyor musun? Yani kalorifer sadece tüm evi eşit ısıtır ve konforludur ama is açısından sobayı aratmaz:) Bu yüzden soba is yapıyor diye hiç üzülmeyin, hiç değilse sizin kış kısa sürüyor:)
      Bu arada benim için sobada ekmek kızartıp üstüne yağ sürüp yiyin lütfen. Sevgilerimle.

      Sil
    3. Hoşgeldin Nurten:)))) Bakmamışım izleyenlere......Ben İzmir'de büyüdüm üniversite dahil 10 yıl İstanbul'da yaşadım sonra. Deniz kıyısını severim ben içeriler bana göre değil. Kokusunu özlerim herşeyden önce....Antalya'yı da biliyorum ama yazı çok kötü oranın da. Kavruluyor insan. Ege en iyisi bana:)))
      Kalorifer büyük kolaylık bir yerde ama bizim buralarda kış kısa sürüyor ve hafif geçiyor genelde. Soba hem tasarruflu oluyor hem de onun ısısına alıştığımızdan mı ne vazgeçemedik. Bir de doğalgaz politikaları ne olur bilinmez.....

      Sil
  8. Çok beğendim beğenmesine de keşke naylon koymasaymışsın, duvarda kolay kirlenmez kirlenince söker yıkarsın olmadı camcıya gidince mat cam kestir önüne parlama yapmaz o zaman, bir de bir daha yaparsan altına elyaf koy ki gergin dursun. Gel kolaysa sen yap diyeceksin bana sonunda:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam mesaj alınmıştır. O naylon tez zamanda kaldırılıyor. Pano özgürlüğüne kavuşturuluyor. Hoşuma giden bir çerçeve denk gelse alırım da. Ben alışveriş konusunda ayran gönüllü değilimdir. Beklemesini bilirim. Cidden beyendiğim şeyi almak isterim. Panoyu hemen asmak istediğimden böyle oldu.

      Sil

Yorum Gönder