Ağaç Ev Sohbetleri'nin bu haftaki konusunu epey hassas düğmelere basmış gibi.
"Kürtaj cinayet midir?"
Aslında burada da yine gelişmişlik, doğum kontrol yöntemlerinin ailelere doğru anlatılamaması, uygulamadaki sıkıntılar devreye giriyor. Malesef bol bol çocuk yapın diyen bir hükümetimiz var ve dini olarak da çok kişi bunu benimsemiş durumda. Ama o çocukların beslenmesi, eğitimi noktasında umursamaz bir tavır hakim.
Hamile kalmak, sık doğum kadıni çin büyük travma aslında. Ama erkek egemen toplumda bu görmezden gelindiği için yasal olmayan tehlikeli kürtaj durumları yaşanabiliyor. Asıl olması gereken kadın için doğru bir doğum kontrol yöntemi. Çok ve istenmeyen gebelikler taaa en başından önlenmeli. Aileler özellikle erkekler ve ailenin yaşlı kadınları eğitilmeli. Doğum kontrol yömtemlerinin öcü olmadığı anlatılmalı. Bir hükümet politikası olmalı bu.
Ben kürtajın cinayet olduğunu düşünmüyorum. Kürtajın yasal sınırı olan 10 hafta tıbbi olarak belirlenmiş bir durum. Olay sadece çiftlerin hadi korunmadık bari aldıralım demesi değil sonuç da. Tecavüzle oluşan gebelikler var. Bunlar ne olacak? Kadının ya da çocuğun yaşadığı bir travmanın üstüne bir de istenmeyen bir çocuk....
Son paragraf durumu aydınlatıyor. Toplum çeşitli kesimlerde bunu tartışma özgürlüğüne erişebilse keşke.
YanıtlaSilKeşke. Ama giderek daha beter oluyoruz.
Silhımmm pekiiii ivit haklısın tabisiii :)
YanıtlaSilYani kim ne kadar haklı bu konuda bilemiyorum. Zor işler
SilMerhabalar.
YanıtlaSilHaklı ve zorunlu nedenlerle gebelik elbette sonlandırılabilir. Yasal çerçevesi içinde böyle alınmış bir karara saygı duymaktan başka elimizden bir şey gelmez. Ancak, günümüz tıbbi bilgilerin ortaya koyduğu üzere, ister laboratuvar ortamında ister anne rahminde olsun, sperm ve yumurtanın döllenmesiyle oluşan embriyo henüz organları belirmemiş olsa da insan olma potansiyeli taşıyan bir canlıdır; dolayısıyla hayat hakkına sahip olduğunu da göz ardı edemeyiz.
Selam ve saygılarımla.
Kesinlikle öyle. 10 haftalık altında da olsa ben de size katılıyorum. O bebeğin hayatta kalma hakkı ile o bebeğe doğduktan sonra bakılmayacak olması ya da iyi bakılmayacak olması. Eğitim sağlık haklarının olmayacak olması. Doğmak o insan için ne kadar iyi olacak? Bilmiyorum.
SilAnladığım kadarıyla çoğumuz benzer düşünüyor bu konuda. Size katılıyorum. Bence cinsellik belirli bir yaştan sonra eğitim olarak da verilmeli ki bu tarz sıkıntıları kimse yaşamasın. Utanılacak bir şey olarak görülmekten vazgeçilmeli, yani bunların konuşulması, eğitim manasında diyorum tabii. Çünkü bu tarz olayların olmamasının tek çaresi eğitimdir. Hem cahillik azalır bu demek oluyor ki tecavüz gibi durumlarda önemli sayıda azalır hem de kadın üzerinden yük kalkar. Her şeyin başı eğitim ya.
YanıtlaSilunutmaaa blogunuuu :)
YanıtlaSilÖyle oldu bu aralar sanki...
Sil