Seyrettiğim filmlerden

Kuyucunun Kızı Konu  ( La Fille Du Puisatier)  

Birinci dünya savaşı öncesinde başlıyor. Kırsalda kuyu açarak geçimini sağlayan bir baba, 6 kızı ile birlikte yaşıyor. Patricia, evde anne rolünü üstlenen kız. Buna sıkı sıkıya bağlı ve çok düzenli. Bulundukları yerin zengin ve yakışıklı genci ile tanışması ile durum biraz değişiyor. Fransız filmlerinin sıcaklığı ve kırsaldaki keyifli görüntülerle güzeldi bence.

Umudun Dili  (Persian Lessons)

Belçikalı olan Gilles, Yahudilerle birlikte yakalandığı zaman İranlı rolü oynar. Kanıt olarak da elindeki bir kitabı gösterir. Tesadüf kampın komutanı da Farsçayı öğrenmek için İranlı birini aramaktadır. Tek kelime bile Farsça bilmeyen Gilles için cidden karmaşık ve zor bir hayat başlar. Kendi kendine bir dil yaratır ve önce bunu kendi ezberleyip sonra komutana öğretir. Çok sevdiğim bir film oldu.  

Kya'nın Şarkı Söylediği Yer (Where The Crawdads Sing)

Bir kitap uyarlamasıymış. Yapım yılı çok yeni 2022. Kitap kütüphanede olsa önce onu okuyacaktım ama olmayınca izledim filmi. Bataklık kızı olarak tanınan Kya, bulunduğu kasabada bir cinayetle suçlanır. Bir zaman ilişkisi olduğu hali vakti yerinde bir genci öldürmekle suçlanıyor. Tüm kasabanın yıllar önce dışladığı, sadece zenci bir çiftin kol kanat gerdiği Kya'a o noktada emekli bir avukat destek oluyor. Gerçekten güzel bataklık manzaraları eşliğinde sık sık genç kızın çocukluğuna dönüyor film. Dayakçı bir baba, evi terketiş anne ve kardeşler, tek başına yaşam mücadelesi.

Hani mantık açısından bakarsam çok hatalar vardı bence. Öyle bir hayattan gelip, tek başına büyümek epey bir zor sanki. Ama manzaralar müthişti. Keyifli bir seyirlikti.