Letoon, Patara, Kalkan

Birkaç fotoğrafla Likya Yolu hikayemize şimdilik (umarım tez zamanda devam edebiliriz) mola vereyim.

Karadere'den sonra gittiğimiz Letoon antik kentinin tarihi, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanıyor. . Kentte Tanrıça Leto, Artemis ve Apollon'a ait üç tapınak kalıntısı bulunuyor. 

Yakınlarında Xantos antik kenti de var. Ama ben daha önce gördüğümüz ve hava aşırı sıcak olduğu için orayı es geçtim yürüyüş rotasında. 

Bu kare Fethiye ile Antalya arasındaki bir köprüden. (İsmini unuttum. Netten baktım bulamadım) Köprü iki il arasındaki sınırmış. Buradada tarihi bir duvar mezarı var sanki. Ama hiç tabela falan yoktu.

Patara antik kentine giriş. Şöyle bir çimdik, kendimize geldik burada. Ama buradan sahile gidiş dönüş yayan epey uzun sürüyor. Sanırım git gel 4 km idi. Akşam kendimize çadır kuracak yer bulmamış gerektiğinden tadı damağımızda kalan bir deniz keyfi oldu.

Son gün yol üstü denk geldik. Biraz çobanla sohbet ederek yürüdük.

Delikkemer Su yolu. Roma döneminde Patara'nın su ihtiyacı karşılamak için inşa edilmiş. 22 km imiş tamamı. MS 48-52 yılları arasında yapıldığı tahmin ediliyormuş. Bugün kalan kısmında yürümek mümkün. 

Aşağıda da Kalkan'da akşam vakti. 

Kalkan'a gitmeye karar verdiğimiz kayalık rota. Bir daha ürümek istemeyeceğim rota. Sürekli kayalara in çık. Sırtında yük. Sıcak nasıl fazla anlatamam. Onca su içtik ama nafile. Bir ara Kalkan'a hiç varamayacağımızı falan bile düşündük ki rota epey de uzundu. 

Kalkan'da final. Beşinci gün öğlen bir gibi vardık. Aslında 1 gün daha yürüyebilirdik (sonra Deniz gelecekti İstanbul'dan) Buradan Kaş'a kadar gitmemiz yaklaşık 2 gün sürecekti. 1 gün yürüsek arada kaldığımz yerden toplu ulaşım olmayacaktı ve özel araçlar epey pahalı oluyor. Biz de akşama kadar deniz keyfi yapıp İzmir'e dönmeye karar verdik. Bir sonraki sefere buradan başlayacağız. Ama Kalkan'da nefis bir su var. Soğuk olmasına karşın girip girip çıktık. Burası halk plajı ve arkasındaki camide soyunma kabinleri-tuvalet olan bir alan yapmışlar.