İzlediğim 3 dizi

 The Serpent

1970'li yıllarda, Güneydoğu Asya'yı gezen Batılı turistleri dolandırarak öldüren Yılan lakaplı Charles Sobhraj anlatılıyor dizide. Asya kökenli Sobhraj, sonradan annesi ile birlikte Fransa'ya gelip burada büyümüş. 8 bölümlük mini dizide, olaylar Taylan'da 2 hollanda vatandaşının ortadan kaybolduğunun ihbar edilmesiyle başlıyor. Hollanda elçiliğinde görevli bir bürokrat amirlerinin itirazlarına karşın olayın arkasını bırakmıyor ve Sobhraj'a ulaşıyor. Bir çok turistin ölümünden sorumlu tutulan, dolandırıcılık yapan, hırsız olan Sobhraj bir biçimde idamdan kurtulmayı başarıyor. Çok güzeldi bence. Özellikle dönem kostümleri ile çok keyifli bir seyirlikti.

Zaman Yolcusunun Karısı

Filmi de varmış ama ben önce dizisini duydum onu izledim. Konu, Audrey Niffeneggerromanından alınmış. Küçükken annesini trajik bir biçimde kaybeden Henry zaman yolcusu kahramanımız. Clare ise onu çeşitli yaşlarda, çeşitli biçimde tanıyan karısı. Henry ne zaman nereye gideceğine karar vermeden zamanda yolculuk yapmakta. İşin kötüsü gittiği zamana çırılçıplak düşüyor ve çok zaman tabana kuvvet kaçması gerekli. İkinci sezonu onay almamış ama bence çok güzel bir dizi.

Queen

Polonya yapımı diziyi açtığınızda ilk aklına gelen Seyfi Dursunoğlu oluyor. Sadece 4 bölümlük 2022 yapımı dizide, Paris'te gündüz ünlü bir terzi, gece drag kraliçesi Sylwester'ın hikayesi. Sylwester yıllar önce hamile karısını bırakarak Paris'e gitmiş. Burada çok ünlü bir terzi olmuş. Aynı zamanda geceleri sahneye çıkıyor. Ama bir gün torunundan annesinin böbreğe ihtiyacı olduğu yönünde bir mektup alıyor. Kısa dizileri seviyorum. Olayı dallandırıp budaklandırmadan öz ve tadında bir diziydi.