İzlediklerimden

 İstanbul, Karadeniz, bayram, ziyaretler, şehir dışından misafirler derken aşağı yukarı bir 20 gündür buralara ucundan kıyısından uğrayabildim. Bu arada bu berbat sıcaklarda hasta olmayı becerdim. İstanbul'da kötü olunca yok üşütme değildir deyip test oldum ya negatif çıktı. Hala kuru öksürük beni terketmedi. Doğal olarak her ne adar insanlar 'test olmuşsun negatif çıkmış' dese de hep bir korku, biraz geri durma modundaydım. Aman tokalaşmayalım, öpmeyin beni (bazen nedense yanlış anlaşılıyor ama işte virüs var) sarılmayalım deyip durdum millete. Neyse bugün gezmelerden paylaşacaktım ya fotoğrafların işi zor göründü gözüme tatil öncesi izlediğim, sevdiğim birkaç filmi paylaşayım.

Dokuz Kraliçe

hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değildir lafının altını dolduran çok keyifli bir film. 2000 yılı Arjantim yapımı bir film. Juan, tecrübesiz, genç bir dolandırıcı. Marcos ise biraz anasının gözü diye tabir ettiğimiz cins bir adam. Juan'ın elinden tutup ona yardım ediyor bu arada kendi işini de görüyor. Artık kimin eli kimin cebinde film ilerledikçe görüyoruz. Çok ayrıntı vermemek doğru geliyor bana. Polisiye seviyorsanız kaçırmayın derim.

Uyanışlar

Filmin oyuncu kadrosunu görünce izlemeye başladım. Sonrasında öykünün Oliver Sacks'ın aynı isimli kitabından alındığını okudum. Ben Oliver Sacks'ı çok severim. Teee üniversite yıllarımda keşfetmiştim kitaplarını. Hatta filmi izleyince epeydir yazardan kitap okumadığımı farkedip hemen okuma listeme de aldım.

İnsan ilişkilerinde zayıf olan ve hep laboratuvar deneylerinde çalışan Dr. Malcolm Sayer, ilk kez insanlara hekimlik yapma durumunda kalır. Uzun yıllardır bilinci kapalı hastalar ilgisini çeker ve başka bir hastalık için geliştirilen ilacı denemek için ailelerden izin alır.

 İlk Canilik/ Murder in The First

Kardeşinin karnını doyurmak için 5 dolar çaldığı için Alcatraz hapishanesine gönderilen Henri Young'un hikayesi var filmde. Söz  konusu hırsızlık aynı zamanda posta da dağıtan bir dükkanda olduğu için federal suça giriyor ve azılı mahkumların olduğu hapishaneye gönderiliyor. Psikopat müdür yardımcısı kaçmaya çalıştığı için Young'u hücreye atıyor. Yılda sadece 1 kez dışarı çıkarak 3 yılı hücrede geçiren birinin nasıl cinayet işlediğini ve aslında asıl suçlunun kim olduğunu tartışan muhteşem bir film.