Ağaç Ev Sohbetleri 153


 Ağaç Ev Sohbetleri'nin bu haftaki konusu sevgili Makbule hanımdan gelmiş. Gerçekten ülkemizde çok önemli ve pek çok kişiyi ilgilendiren bir konu seçmiş bu hafta.

"ÖSYM' nin uyguladığı LGS (Lise Giriş Sınavı) ve YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı)  ile ilgili görüş ve düşünceleriniz nelerdir? Bu sınavlardan birine siz veya bir yakınınız girmiş olsaydı, ülkemizde günümüz Eğitim Sisteminde hangi okul veya mesleklere yönlendirmeyi düşünürdünüz?"

Malesef Türkiye'de eğitim yıllardır ihmal edilen bir konu. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Yani sadece sınavlar değil kötü olan eğitim toptan berbat durumda. Ben üniversite mezunuyum. 48 yaşındayım ve varın hesaplayın işte 80'li 90'lı yıllarda eğitim hayatının içindeydim. O zamanlar bile iyi değilken şimdi 2 oğlumla birlikte yine yaşıyorum sistemi; berbat ötesi. 

Benim 2 oğlum da lgs'ye girdiler. Büyük oğlum YGS'ye de girdi. Çocuklar daha ilkokul ikinci sınıftan itibaren deneme sınavlarına girdi çıktı. Bebe daha bunlar aslında. Bir arkadaşımızın kızı özel okula gidiyordu. 1. sınıfta yazın kurs alması gerek demişler. Notlar çok çok iyi olmazsa okulla ilişiği kesilebilir uyarısı yapılmış. Ya çocuk daha toparlar, 1. sınıfta ne kadar kötü olabilir ki. Çocuklar bu sınavlar yüzünden yarış atı gibi yetişiyorlar. Siz ne kadar ben çocuğumu sıkmıyorum deseniz de bir biçimde o sistemin döngüsüne giriyorsunuz

Sürekli sınav sistemi değişiyor. Şu büyük harflerle yazdığımız kısaltma ne evrimler geçirdi.. Sınavlar yaklaşırken kurallar değişiyor. süre değişiyor. Bir de corona olayı çıktı, o stresin üstüne virüs bulaşır mıyı yaşadı gençler. Soruların çalınması, kanıtlanması ayrı bir hikaye. Bundan sonra hangi sınava güvenle girebilir ki bu çocuklar? 

Toplumda herkes üniversite okumalı gibi bir algı var. Merdivenaltı üniversitelerde çocuklar yıllarını tüketiyor, diplomaları oluyor ama iş yok doğal olarak. Sistemin çarkları öyle bir işliyor ki ya cidden çok iyi bir eğitim alacaksınız ya da birilerinin tanıdığı olacaksınız iş bulmak için. Arada kalan milyonların hiç şansı yok yani. 

Ben çocukları herhangi bir mesleğe yönlendirmeyi hiç düşünmedim, yapmadık da. Zaten kendileri ne işinde mutlu olacaklarsa o alana yönelsinler. Şu an deniz hazırlanıyor üniversite sınavına. Seney girecek ama kendi isteği (istek demek yanlış belki de. Mecburiyet) ile gün boyu test çözüyor. Sıkıldı şimdiden ama bir taraftan da arkadaşlarına bakıyor daha 9 sınıfta bu sınav için kursa gitmeye başlamışlar. "Ben onlarla yarışıyorum. İyi bir okul için çalışmak zorundayım" diyor. Malesef o arada boşta kalan milyonlardan olmamak için çocukluk ve gençliklerini feda ediyorlar..

Yorumlar

  1. Yanlış anlamayın, yazınızı okurken içim daraldı. Çocuklar çocukluğunu, gençler gençliğini yaşayamıyorlar. Anneler, babalar onların durumuna bakıp içleri yanıyor. Geçmişle mukayese edince eskiyi arıyoruz. Eğitimde reform beklerken gittikçe kötüye gitti işler. LGS'ler, YKS'ler bilmem ne S'ler başım döndü. Belki bu dönemde şanslıyım, zira eğitim çağında çocuğumuz yok. Ama ülkenin durumu ortada. Benim de canım yanıyor. Zira bu durum çocuklarımıza olmasa bile torunlarımıza etki edecek. Milyonlarca işsizi kaldırabilir mi bu ülke? Memleketin geleceğini kararttılar. Olmaz olsun böyle siyasetçiler, yöneticiler. Bir de şunu yaptık, bunu yaptık diye yüzsüzce ahkâm kesmiyorlar mı, çıldırıyorum. Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırmacılık, hırsızlık, çeteler, mafyalar almış başını gitmiş. Hakikaten nasıl bir ülke teslim edeceğiz gençlerimize, çocuklarımıza, torunlarımıza... Bir şeyler yapmak lâzım ama ne? Adalet ellerinde, polis, asker, Sayıştay, danıştay, YÖK bütün kurumlar bir kişinin ağzına bakıyor. Ağzını açanı atıyorlar içeri. Ülke olarak itibarımız kalmamış. Meydanı boş buldular, istedikleri gibi at oynatıyorlar. Yazık bu ülkenin çocuklarına....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malesef yazdıklarınız hepsi doğru. Ben içimden geçenleri tam yazmadım bile. Zaten olumsuz düşünüyorum diye çevremde eleştiri alırım hep. Ama ne yapayım durum ortada.

      Sil
  2. İki çocuğu sınava giren, dolayısıyla bütün anne- babalar gibi o stresi yaşayan bir anne olarak ne güzel, ne içten dile getirmişsiniz sorunlarınızı. Eğitim derya gibi bir konu. Düşündüklerimin tamamını dile getiremedim. Dediğiniz gibi yıllardı aynı şekilde devam eden sorunlar var. Çünkü eğitimden anlamayan kişiler de göreve gelmişler, iyi bir ekip kurulamayınca, deneyimli insanlarla işbirliği yapılmayınca her yıl bir önceki yıldan daha geriye gitmişiz.
    Bir zamanlar ÖSYM' nin başında çok güvenilir, dürüst, işinin ehli saygın bir isim vardı: Prof. Dr. Altan Günalp. Saygıyla, rahmetle anıyorum. Ondan sonra iptal edilen sınavlar, yanlış hazırlanan sorular, diploması alınanlar oldu.
    İşinde mutlu olabilmek gerçekten çok önemli. Mutsuz öğretmen, mutsuz doktor, mutsuz yönetici vb. mesleğini yanlış seçmiş insanlar tüm topluma negatif dalgalar yayıyorlar.
    Çocuklarınıza başarılar diliyorum. Bu maratonda size de kolaylıklar . Her şey gönlünüzce olsun.
    Katkınıza teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de ailesi eğitime önem vermeyen çocuklar var. Onların işi daha da zor

      Sil
  3. Ağaç evi sohbetlerine bayadır katılamıyorum. Ama yine de yazılanları okuyorum. Söylediklerinizin hepsine kesinlikle katılıyorum... 👏👏

    YanıtlaSil
  4. ayyyy hadi deniz hadiiii sabret :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))))) Sağolasın. İyi gidiyoruz bakalım şimdilik

      Sil
  5. oğlum hem lise hem üniversite sınavlarına girdi onun zamanında lise giriş sınavı 3 sene üst üsteydi çocuk ne çocukluk yaşadı ne gençlik her sene perişan oldu deney tahtası gibi aklım olsaydı hiç sokmazdım o lanet sınavların hiç birine :-((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeğenim de o üç yıl sınava girenlerden. Her yıl değişiklik, yolun başı başka sonu başka. Konular değişir sürekli.

      Sil
  6. Off sorma sorma biz iki yıldır yaşıyoruz o stresi, geçen yıl 133 k girdi kızım tercih yapmak istemedi, bu yıl daha yoğun bir tempo ile hazırlandı, nefes almaya vakti olmadı çocuğumun, dershaneden denemeye, denemeden özel derse koşturup durdu yazık 34 ayt mat 28 fen net 70 k geldi yığılma oldu çünkü bu seferde.Şimdi yazıcaz bakalım bir yerler umduğu gibi değil tabi yine ama bezdi artık çocuklar. Sınavdan çıktı sadece duvara bakıp hiçbir şey yapmadan durmak istiyorum günlerce dedi çocuk.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu yıl yine bu yığılmayı yaptılar. Özelleri dolduracağız diye çocukların hayatıyla oynayıp duruyorlar. Çocukların işi çok zor. O zor konulara mı çalışsınlar, sınav değişir mi diye mi beklesinler, ya da soruların çalınması durumu.

      Sil
  7. Sınavların ismi değişiyor ama içeriği değişmiyor maalesef. Liselere giriş için bence en iyi sistem Teog'du, onu da bir gecede kaldırdılar. Üstelik yıl ortasında. Ben ortaokul öğretmeniyim. O dönemki öğrencilerime çok üzülüyorum. Sınav kaldırılacak mı, yerine ne gelecek diye düşünürken motivasyonlarını kaybettiler ve aylarca konsantre olamadılar. Şimdi bakınca onlar yine şanslıymış diyorum. Corona yüzünden 1,5 dönem okullardan uzak kalan çocuklar için çok üzülüyorum. Bunun etkisini bir on sene yaşayacağız gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz iyice işin içindesiniz o zaman. Bunca yıldır sürdürüler eğitimsizlik politikası yüzünden çocukların hiç motivasyonu yok zaten. Corona yüzünden bir de tamamen okuldan alınanlar oldu. Sayılarını bilemiyorum ama özellikle kız çocuklarına çok üzülüyorum.

      Sil
  8. Maalesef Türkiye'de durum bu. Çocuklar bunalıyor ama mecbur da kalıyor. Sonra iş bulma derdi. Düzelir mi acaba zamanla ☹️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder