Ağaç Ev Sohbetleri 147


 Ağaç Ev Sohbetleri'nin bu haftaki konusu deeptone'dan. 

"Cenneti nasıl hayal edersiniz"

Açıkcası hiç ne cenneti ne cehennemi hayal etmedim. İnanmıyorum. Doğrusu ya yaşıyorum, biraz daha yaşarım sanırım sonra da ölürüm. İşte ritüellere uyulursa toprağa gömülüp bir nevi gübre görevi göreceğim. Hoş ben balıklara yem olmak isterdim de orası konu dışı sanırım. 20'li yaşların başındayken organ bağışında bulunmuştum. Bir kartım var ama aile onaylamazsa çok da işe yaramıyor. Bu yüzden aklıma geldikçe aile bireylerine bu dileğimi anımsatırım. Hatta bir röportaj için gittiğimde kadavra olarak da bağış yapmak istediğimi belirtmiştim ama organ alınırsa mümkün olmadığını söylemişlerdi. Organ bağışına uygun ölmezsem kadavra olmak istediğimi de beyan ettim haliyle aileme. Demem o ki bugüne inanıyorum.

Asıl olan burası. Yapabiliyorsa insan cenneti burada kurmalı. Sadece kendisi için değil çevresi, başka insanlar için. Ne bileyim hani masallarda cennet ağaçlık, şırıl şırıl suların falan aktığı bir yer ya. Eeee niye burada ağaç dikmiyoruz o zaman? Ya da hali hazırda dikilmiş koca koca ormanların yakılıp yokedilmesine ses çıkarmıyoruz? Bizim bir dünya nehirlerimiz, göllerimiz vardı. Vardı diyorum çoğu kurudu, bir kısmı kurumak üzere. Ya denizler... geçen yol müsilajla tanıştık. Deniz kendi kendine yapmadı ya bu müsilajı. Biz cennette şırıl şırıl sularda yaşayacak insanlar pislettik güzelim denizleri. 

Deeptone bana kızmaz umarım. O ne sordu ben ne dedim. Ama cenneti varlığı bile muallak (bence muallak bile değil) olan bir yerde aramak çok saçma geliyor bana. Hali hazırda yaşadığımız bu güzelim dünyayı temiz tutabilsek zaten o masallardaki cennet olurdu. 

Bugün için, çocukların yarını için, bu topraklar için çalışalım.


Yorumlar

  1. Yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Hangi çağda yaşıyoruz, insanlar nelerin hayalini kuruyor. Deep size kızarsa bana neler yapmaz? Ama kendi kaşındı:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıp yazmama konusunda tereddüt yaşadığımı itiraf etmeliyim. Ama en kolay yazdığım yazı da bu oldu sanırım. Sizin yazacaklarınızı da merak ediyorum.

      Sil
  2. her insan cennetini de cehennemini de bu dünyada yaşıyor gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben öyle düşünüyorum. Aslında cenneti cehenneme çeviren de biz insanlarız. Sadece kendimiz için değil diğer canlılar için de yapıyoruz bu eziyeti. O yaktığımız ormanlarda yaşayan canlılar mesela...

      Sil
  3. cennet mutlu olduğumuz yerdir..

    YanıtlaSil
  4. Konuyu nereye çekerseniz oraya sünebiliyor. Yazınızı beğendim.

    YanıtlaSil
  5. ha haa ayol ne kızcam, kızmadım, bak ama istersen bedenini denize attırabilirsin ki, bunu vasiyetin olarak yaz mesela, birgün ilerde çocukların yapar yani, kadavra da olur, biliyorsun hıristiyanlar yakıp küllerini vazoda saklıyo bir kısmini sevdiği toprağa veya denize serptiriyor. bunun için de yine vasiyet yazıyorlar. bunlar kızılcak şeyler değil. audrey çok güzel demiş :) katılıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok ben kül olayı da gereksiz diye düşünüyorum. Balık falan yesin işte doğaya faydam olsun.Valla bu ülkede vasiyetle falan iş olmaz sanki neyse...

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. Ya neden he senin yorumlar spama düşüyor ve neden ben hep unutuyorum oraya bakmayı:(((((

      Sil
    2. ayolcum, spam hepimize oluyor ki, senin yorumlar da benim blogda spama düşüyor, herkesin öyle, düzelir bir gün :)

      Sil
    3. İşte ben unutuyorum bu ara. Kafam çok mu dağınık ne. ben de düzelirim sanırım:((((

      Sil
  7. Ama işte o hayalleri burada yaşarken gerçekleştirmek o kadar mümkün ki.

    YanıtlaSil
  8. Cennet deyince aklıma benim de ilk ağaçlar sular falan gelmişti. Bunlar olsun bir de çoluğum çocuğum da yanımda olsun. Özlerim ki ben. :)

    YanıtlaSil
  9. Yazını beğendim. Eline sağlık.

    Ben de organlarımı bağışlamak istiyorum. Hatta kadavra bağışını da düşünmüştüm ama organlar alınınca kadavra olunamayacağını bilmiyordum. Mantıklı aslında, organlar olmazsa doktorlar neye çalışacak? Umarım ailem isteğime saygı gösterir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder