Ağaç Ev Sohbetleri 139


 Ağaç Ev Sohbetleri'nin bu haftaki konusunu sevgili Kuyruksuz Kedi/Manxcat belirlemiş. Yine yanıtlaması zor sorulardan bir olmuş sanki...

Eğer dışarıdan biri gibi kendine bakıp kendini övecek olsan ne derdin? Kendinin hangi özelliğini/özelliklerini takdir ederdin? (Belki de "İnsanların, senin en çok hangi niteliğinin değerini bilmesini istersin?" diye de düşünebiliriz soruyu) "

Klasik bir söz vardır hani "Sen kendini övme, başkaları övsün" Oldukça doğru gelir bu söz bana. Yaptığın iyi şeyler, doğru hareketler başkaları tarafından değerlendirilmeli diye düşünürüm ben de. Hoş her zaman senin doğrun başkaları tarafından takdir edilmeyebilir. ya da görmezden gelinir. İşte kıskançlık girer araya, çekememezlik... ne bileyim bir biçimde görünmez olursun orası başka. 

Peki ben en çok hangi yanımı severim? Sözüme güvenilir, doğruları konuşan bir insanımdır. Hatta bu yüzden en yakınımdakilerle bile çokça çatıştığım olmuştur. Annemden sık sık "politik ol, politik davran" uyarıları da almışımdır. Olsun ben doğrusunu diyeyim de sevmesinler. Bu doğru illa benim yakın çevremi de ilgilendirmemeli. Hiç tanımadığım biri için bile konuşabilirim. Çatır çatır ya da deli karılar gibi kavga da edebilirim icabında. 

Doğayı severim, korurum, artsın diye uğraşırım. Elime bir hayvanı alıp sevemem ama vakti zamanında çocukların taş attığı sokak köpeğini korumak için günce üç kez bahçede nöbet tutmuşluğum var. 

Okurum, araştırırım. Çocuklarım da kitapları sevsinler diye onlara çok çok küçükken kitap okumaya başladım. Mimiklerle, ses tonumu farklılaştırarak okurdum hikayeleri. Kendi kitapları oldu. Onlar ders çalışırken evle ilgili acil işim yoksa kitabımı alır yanlarında okurdum. Artık biri İstanbul'da biri de bize takılmıyor. Şimdi birbirimize kitap tavsiyesi yapıyoruz.

Sanırım güvenilir bir insanım. En azından insanların bana tavırlarından öyle olduğumu düşünüyorum.

Yorumlar

  1. Evet, size katılıyorum. Oldukça zor bir görev kendini bir başkasına anlatmak. Hatta boşuna bir çaba diyebiliriz. Zira ne kadar kendinizi anlatsanız da karşınızdaki kişinin sizi ne kadar anladığıyla, düşünce ve davranışlarınızla değerlendirilirsiniz. Bunun dışında aslında ilginç tarafı da var bu sorunun. Kendimizi nasıl, hangi güzel özelliklerimizle tanıyoruz sorularına cevap aradık. Toplumda kendini beğenmiş, egosu yüksek biri gibi görülür bu tür çabalar. Fakat bazı özelliklerimiz vardır ki, gururla onlardan bahsedebiliriz sanırım. "Bana güvenebilirsiniz." diyen birinin gözlerine baktığınızda eğer fırıl fırıl dönmüyorsa sizi bu söz bir nebze rahatlatabilir. Nabza göre şerbet vermek, ilişiklerde politik davranmak benim de yapamayacağım şeyler. Bu yüzden kaybımız da olabilir. Bazı meslekler vardır, sözgelimi pazarcılar. Hani meyvenin iyisini göz boyamak için ön tarafa dizerler ama tezgahın arkasında çarık çürükle doldururlar. Sanırım böyle bir iş yapamazdım. Pazarcı derken aklıma geldi. Hemen alt katımızda bir manav var. Sahibi genç bir bayan. Bir kilo patates, bir kilo portakal, bir kilo ıspanak vs. istediğinizi söylersiniz. Ürünlerin hiçbirinde etiket yoktur. Poşeti alır, teraziye koymasıyla kaldırması bir olur. Birbiri arkasından bütün ürünleri tartarmış gibi yaptıktan sonra elli lira ver yeter der. Yahu belki on çeşit mal aldım, hepsini aklından fiyat ve ağırlıklarıyla çarpıp topladın ve hiç düşünmeden bana bir fiyat söyledin. Bu yetmezmiş gibi, hani aslında daha fazla tutuyor ama senin için toplamı düşük tuttum dercesine şu kadar versen yeter diyor. Bir de fiyat sormaya gör, suratını asar, alınır, sorduğuna pişman eder seni. Güven böyle bir şey. Güvenimi kaybettikten sonra ondan alışveriş etmiyorum artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsettiğiniz tip hiç sevmediğim esnaf tiplerinden. Hatta insan. Vardır ya öyle size iyilik yapar güya ama boşluğunuza gelmediyse aslında keklendiğinizi anlarsınız. Evet güven çok önemli. Bir kez öyle bozuk bir mal veren esnafı belleğime kazırım, ucuz ve iyi bile olsa ondan almam bir daha. Az buçuk kindarımdır da.

      Sil
  2. eh çocuklar büyüdü yani artık daha rahatsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Gün benim. Kafama göre takılıyorum.

      Sil
  3. başkaları övmez ki, bırak övmeyi aferin bile demez, iyi ki demez, ne güzel demez. Öyleyiz biz evet çok genelleme ama benim gördüğüm bu. Bu arada aslında politik olmak değil de her şeyin söylenmemesi taraftarıyım, her realiteyi bilmeye ihtiyacım yok, yani yaşlandığımı biliyorum , aynaya bakınca görüyorum ne gerek var dostumdan duymaya :D doğ aşığı olduğunu ben de söyleyebilirdim sanırım, çocuklara ilgin blogundan bile belli evet anlattıkların sanırım gerçekten de seni anlatıyor. sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada susuyorum artık. Özellikle yakın çevremden birini üzme-kırma ihtimalim varsa. Evet biz kendimizi biliyoruz da arada övülmek de hoş olur yani....

      Sil
  4. Bahçede nöbet tutmanıza bayıldım 😊 Kitap okuma konusunsunda ne güzel örnek olmuşsunuz çocuklarınıza 🥰 Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın en iyi yolu anne - babanın kitap okuyarak örnek olması 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok üzülüyordum o köpeğe. Belediyeyi de aramıştım. Bir kez geldilen ama köpek ortalıkta değildi. Bir ara baktım kocaman yumru var suratında. Belli ki bir darbe de almış. Sonra ortadan kayboldu.

      Sil
  5. Güvenilirlik ve kendi doğrularının arkasında dimdik durabilmek çok değerli özellikler bence. Özellikle ikincisi her yiğidin harcı değil zaten.

    Kitap ve araştırma sevgisi de çok hoş :) Burada çoğu blog yazarının farklı derecelerde de olsa bu sevgiye sahip olduğunu gözlemliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitapları oldum olası sevdim ben. Hatta evin ciddi olarak en okuyan kişisi oldum. Yani küçüklükten bahsediyorum. Şimdi küçük oğlum beni geçti. Kitaplar insanı yepyeni dünyalarla, insanlarla tanıştırıyorum.

      Sil
  6. Evet bir biçimde çıkıyor o laflar işte. Az az susmayı da öğreniyorum. yaşlandım mı ne:))))

    YanıtlaSil
  7. Doğayı, hayvanları, kitapları sevmek, sadece sevmeyip hayatın bir parçası yapmak övülesi özellikler bence. Karşındakinin doğrulardan yana olduğunu bilmekte güven duygusu aşılar. Blog yazılarından tanıyoruz bu özelliklerini. Bu özelliklere bir de ben azimli olmayı ekleyeyim. Sırf blogun uzun yıllardır hayatta kalmasına bakarak bile söyleyebilirim bunu :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder