Uzun zamandır devam eden soğuklar, eve tıkılı kalma artık ben de patlama yaptı sanırım, sürekli hadi gezelim, bir yerlere gidelim deyi duruyordum. Geçen pazar Deniz'in isteği ile bisiklete binmeye karar verdik. Yolculuk İnciraltı'na. Buca-Konak-İnciraltı güzergahımız. Konak'tan sahil yolu güzel de evden Konak'a kadar olan yol trafik ve bisikletsiz yol, beni epey kasıyor. Ama işin kötü tarafı fena üşüten rüzgar oldu o gün. Buz kestik resmen. Rüzgar ve soğuk olunca pek fotoğraf çekemedim o gün. Bisikleti sürerken iyi de durdun mu donuyorsun resmen.
Dönüş yolunda ise koca kişisinin aklına uyarak; İnciraltı-Limontepe-Karabağlar-Buca yaptık. Ki toplam da 5 yokuş, elde taşınan bisiklet bittim ya resmen. Devrim'e kıza kıza nasıl bitti o yol bilmem. 40 km falan bindik. Neyse bir biçimde vardık eve... Az fotoğraflı bol yorulmalı bir gündü.
Bisiklet binmeyi 27 yaşımda öğrendim. Çok keyifli bir şey. Ama güvenli sürüş için bisiklet yolu olmalı. Malesef hep sahil şeridinde var. İç kesimlerde binmek sıkıntı. Benim gibi biraz tırsaksanız daha da zor. Otobüs, minübüs, bazı araçlar o emniyet şeridine yapışıyor adeta. Kimi üstünüze sürüyor, kimi sıkıştırıyor. Hoş emniyet şeridinde park etmemiş araç olan yol bulmak da ayrı bir mesele. Bazen çift sıra park eden araçlar oluyor siz illa ki yoldan gitmek zorundasınız. İzmir'in bisiklete binen bir belediye başkanı olsa da bu konuda pek yol aldığı söylenemez. Hatta ilk seçildiği zaman tesadüf Kordon'da denk gelmiştik. Deniz talepte bulunmuştu, Buca'ya bisiklet yolu diye. Hoş daha metrosu bile yok o kadar kalabalık bir ilçenin ya...
Şehir içinde bisiklet yolu olan yerler muhtemelen çok azdır. Çünkü bizde o kültür halen yeterince gelişmedi. Bisiklete binen adamlar önce ya elini bırakıp sürmeyi, ya da bisikletin önünü kaldırmayı deniyor:) Halen bir kısa mesafe ulaşım aracı yada spor aleti olabileceği pek kabul görmemiş bizde..
YanıtlaSilMalesef haklısınız. Pek çok araç da yol vermiyor ya da sıkıştırıyor trafikte. Ben çok kastığım için işte zor oluyor bana. Değilse seviyorum bisikleti. Büyük kolaylık ve keyif.
SilGüzelyalı'da oturduğumuz için bisiklet yolu bakımından şanslıyız. Bir tarafta Konak, diğer tarafta İnciraltı. Kızımla çoook uzun yıllar sonra sahil boyunca bisiklete binme fırsatım oldu. O kadar ara verdikten sonra acaba kullanabilir miyim diye merak ediyordum:) İnciraltı'ndan Limontepe'ye der demez dikkat kesildim. Onca yokuş bisikletle nasıl gidilebilirdi? Meğer bu kez bisikletler taşıtmış kendilerini size. Buca ve daha pek çok yerde bisiklet yolunun olmaması kötü tabii. Park sorunu, trafik yoğunluğu, son zamanlarda sayıları gittikçe artan motorlu kuryeler, çöp toplayıcıların garip taşıma araçları... Zor tabii.
YanıtlaSilOoo gerçekten iyiymiş sizin güzergah. O hat epey rahat ve güzel bir parkur. Binen biniyor o yokuşu. Biz bir ara elimizde taşırken yanımızdan binip geçti bir bisikletli. Eşim ve oğlum da benden oldukça iyi biniyor ya bana uymak zorunda kaldılar. Arabalar yol kenarına kimi yerde çift sıra park ediyor. Tekolsa yine geçiliyor da çift olunca illa yolun ortasına çıkıyorsunuz.
Silbisiklete binmek ne güzel bir şey de korkuyom ben işte şehirde :) bugünlerde bisiklet yarışları türkiyede, eurosport da izliyom şu anda :)
YanıtlaSilBen de korkuyorum. İyice kasılıyorum. Yapışıyorum o oturağa sonra kıçım acıyor. Ellerimle de yapışıyorum zati. Fena yani. Ama Sasalı gibi yerlerde ne keyif. Bin git.
SilBisiklet benim için özgürlük demek ve sanırım ilkokul 4ten beri en iyi arkadaşım☺️ Dört gözle haftasonunu bekliyoruz,yirmi dereceyi gececekmis havalar, fotolar yine harika, ellerine sağlık Saadet🥰
YanıtlaSilHaklısın büyük özgürlük. Ve keyif...Ben geç öğrendim. Eskiden babam pek onay vermezdi sonra kaldı gitti. 27 yaşımda eşim öğretti, bisiklet aldı bana. İstanbul'da Rumlihisarüstü'nden Belgrad Ormanı'na gider dönerdik hafta sonraları.
Silİzmir güzelleşti. Hoş yine bir soğuk olacak diye okudum bir yerde ya umarım tutmaz bu tahmin. Yetti bu yıl kar kış kıyamet....
YanıtlaSil