Ağaç Ev Sohbetleri 116


 Ağaç Ev Sohbetleri'nin 116. haftasının konusu Manxcat'tan gelmiş. Oldukça ayrıntılı ve güzel yerden sormuş sanki. Yanıtları da epey düşünmeli haliyle.

Sanat, sanat için midir, toplum için mi? Sanatçı toplumu düşünerek mi bir eser ortaya koymalıdır yoksa toplumu görmezden gelerek sadece sanat için mi oluşturmalıdır eserini? Mesela yazarlar, eserlerini yazarken okunma/beğenilme endişesi duyarlar ve ona göre mi yazarlar? Yoksa hiç tereddüt etmeden içlerinden geldiği gibi mi yazarlar?

Sanat, sanat için mi toplum için mi yapılır? Sanatçı sanatını kendi için mi yapıyor yoksa başkaları için mi? Aslında bu sanatçısına göre değişir sanırım. Uzaktan ahkam kesmek zor gibi. Mesela sokaktaki bir heykele bakıyorsunuz (son dönem tuhaf ucubelerden bahsetmiyorum tabi ki) bazen o kadar anlamsız görünüyor ki. Elbette bu benim cahilliğim de olabilir. Ama cidden anlamıyorum ne anlatmak istediğini. İşin bu tarafından bakınca kendi için yapmış oluyor. Resimlerde de öyle oluyor çok zaman. Son zamanlarda pek gittiğim yok ama lise dönemimde özellikle kütüphaneye gittikçe karşısındaki galeriyi de gezerdim mutlaka.. Bazen gerçekten keyifli resimler olurdu bazen dediğim gibi (bana) anlamsız gelenler.

Sanatın toplumlara en geniş ulaştığı alanlar edebiyat ve sinema sanırım. Edebiyatta yazar eserini oluştururken illa okunmasını istiyordur. Sadece kendi için yazdığı bir kitap ne bileyim çok mantıklı gelmiyor. Ki ciddi bir başka geliri yoksa da okunması zorunlu hatta. Güzel yazılmış, insana dokunan bir kitap illa sıyrılıyor diğerlerinin arasından. 

Kimi de sadece popüler kültürün bir parçası olduğu için kazandırıyor yazarına. Bence bu noktada ne toplum için ne sanat için oluyor olay. Ki bu tarz kitaplar epey bir fazla sanki.

Sinema daha bir tercih meselesi sanki. Sanat için film adı altında ağır, durağan, bazen anlamak için kılavuz gerektiren yapımlar da oluyor. Ama filmler de kitaplar gibi, anlatmak istediğini yalın bir dille sunabiliyorsa sıyrılıyor aradan diye düşünüyorum.

Kitap yazmak, sinema, tiyatrodaki performanslar beni hep büyülemiştir. Yani hepsi değil tabi ki. Yazarken o hepimizin bir biçimde kullandığı kelimelerin bir kitaba dönüşmesi ya da sahnede bambaşka kişiliklere bürünebilmek...İnsan bunları sadece kendi için yapmaz diye düşünüyorum.

Yorumlar

  1. emin değilim amaa insan kendi için yapıyodur herhaldesi diyosuuun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani kendi için derken kabul görmek, beğenilmek için. Bzen düşünürsün ama kelimelere tam dökemezsin ya bu haftanın konusu öyle oldu benim için.

      Sil
  2. bence hepsi olur edebiyat dersinde çok işlerdik bu konuyu bence belli bir cevabı da yok..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet zor aslında. Her sanatçı için farklı bir yanıtı var gibi

      Sil
  3. Sanatın anlaşılır olmasını önemsiyorum. Soyut ya da post modern sanat konusunda mesafeliyim bu yüzden. Bu tür sanatlar ilerleyen zaman içinde klasik sanat eserleri arasında nasıl yer alacak kestirmek mümkün değil. Diğer taraftan sanatçının sadece toplumun talepleri doğrultusunda eser üretmelerini doğru bulmuyorum. Tam aksine sanatçı toplumun önünde ve topluma yön verici olması gerektiğine inanıyorum. Bu bakımdan sanatçı olabildiğince özgür olmalıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de anlaşılır olması taraftarıyım. Hani anlaşılmaz ama göze çok hoş görünür. Belki o da olabilir. Ama ne anlattığı belli değil, estetik de değil...

      Sil
  4. Sanat filmi denilen filmleri ben genelde anlayamıyorum. Belki benim eksikliğidir emin de değilim. Ama eğer yapan kişi içindeki, aklındaki fikri o şekilde yansıtabildiğine inanıyor ve birileri de gerçekten bir şeyler anlıyorsa ne âlâ! Yani ben ve benim gibiler anlamasa da sanatçı için bir kayıp olmuyordur sanırım :))) Hani bir söz var "Zevkler ve renkler tartışılmaz." diye, seviyorum o sözü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet zevkler ve renkler tartışılmaz. Ama yine de birileri o anlaşılmaz filmlera acayip övgüler yaptığında ne kadar gerçek bilemiyor insan.

      Sil
  5. Sanırım kişiye göre değişir sorunun cevabı. Ben ticari kaygılarla toplumun genel gidişatına göre sanat yapan yeniliğe kapalı sanat yaklaşımını doğru bulmuyorum. Sanatçı toplumun bir adım önünde duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmeli bence. Ayrıca her sanatı anlamak zorunda değiliz ama öğrenmemiz mümkün. İlgi alanımıza göre herhangi bir sanat dalına eğilebiliriz. Hiçbir alt yapısı olmayan bir kişi opera seyretmeye kalkarsa eminim hiç hoşlanmaz:)

    YanıtlaSil
  6. Aslında herşeye sanat denmemeli bence. Hele o bahsettiğin son dönemdeki garip heykellere pek sanat denemez maket demek daha doğru olur 😅

    YanıtlaSil

Yorum Gönder