Ağaç Ev Sahbetleri 89


Ağaç ev sohbetleri'nin bu haftaki konusunu kavanozdakibeyin belirlemiş. Konumuz pandemi olayı. 

Buzullarda saklı hastalıkların, virüslerin, bakterilerin ve benzeri mikroorganizmaların türümüzün (Homo sapiens sapiens) karşılaştıklarından bile çok öncesinde var olan türlerinin yeniden açığa çıkma olasılığı karşısında neler düşünüyorsunuz? Bu konuda daha önce araştırma yapmış mıydınız veya bir yerlerden duymuş muydunuz? Sibirya Yamal Yarımadası örneğindeki gibi duyduğunuz bir haber varsa konuyla beraber bizimle de paylaşabilirsiniz. Örneğin New Mexico'daki bir mağarada 300 metre kadar derinlerde 4 milyon yıldır gün yüzü görmemiş bakteriler (Paenibacillus) bulunmuş.

Epey bilimsel bir konu var bu hafta. Açıkcası konuyu duymuş olmakla birlikte hiç araştırmadım. Buzulların erimesinin çevresel tarafıyla daha ilgiliyim sanırım. Sıcaklık artıyor, buzullar eriyor, o iklimin canlıları zor koşullar altında. Deniz seviyesi yükselecek, bazı adalar ve kıyılar sular altında kalacak. Daha çok işin bu tarafını okudum bugüne dek.

Pandemi ile ile birlikte buzulların içinde saklı kalmış, virüs, mikroorganizma konusu daha bir gün ışığına çıktı sanki. İlla ki daha önceden de bilimsel makalelere konu olmuştur, ilgili dergilerde yayınlanmıştır ama biz insanoğlu görmezden geldik doğal olarak. Belki çok ilgili olanlar dikkat etmiştir.

Şimdi yazarken merak ettim, buzullar buzul olmadan önce üzerinde yaşanan yerler miydi? Yani şimdi konuştuğumuz; oradan dünyaya yayılan virüs, bakteri, mikroorganizmalar nasıl o buzullara hapsoldu? Sonuçta vardılar ki bir biçimde donarak sağlam olarak günümüze kadar geldiler. Şimdi de ısınmayla birlikte açığa çıkıyorlar. İnsan yaşamının olmadığı yerlerden bu virüsler nasıl taşınıyor? 

Bilmiyorum ya şu an insanlığı tehdit eden virüslerin laboratuvarlarda üretilmiş olması ihtimali de pek uzak gelmiyor bana. İnsan denen canlı bunu yapabilme olanağına fena halde sahip. 

(Yazıyı yazarken buzullar hakkında baktım biraz googladan. Ama konu derya resmen. Daha iyi araştırılması gereken bir konu)

Yorumlar

  1. Jared Diamond'un "Tüfek, Mikrop ve Çelik" adlı kitabını bitirmek üzereyim. Buzul çağının sona ermesiyle birlikte insanın son 13.000 yıllık yaşam yolculuğunu bilimsel olarak ele alıyor. Evet buzul çağında farklı bir yaşam var. Sibirya taraflarında insan türünün akrabaları, Avrupa'da Neandertaller'in yanı sıra dinazorlar, sürüngenler ve muhtelif canlılar yaşıyormuş. Orada ölen canlıların cesedi buzul tabakalarının altında ölüp kalmış ama bugüne kadar korunmuş mikroorganizmalar içeriyorlar. Bilim adamları milyonlarca yıl sonra bu canlılarda uykuya yatan bazı bakteri ve virüsleri canlandırmayı başardıklarını iddia ediyorlar. Sibirya'da yıllarca buzulların altında kalan bir geyik önce binlerce geyiğe daha sonra insanlara hastalık bulaştırmış. Fakat her bir bakteri ya da virüs insanlarda hastalık yapacak diye bir şey yok. Pek çok virüs ve bakteriye karşı insanlar zaten bağışıklık kazanmış durumda. Ama ben sizin de dediğiniz gibi virüslerin insan elinden bulaşıcı hastalık yayma ihtimalini daha yüksek bir ihtimal olarak değerlendiriyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabı edinebiliriz. Çocukların da ilgisini çeker sanırım. Yazdığım gibi konuya hakim değilim. Araştırılmaya ihtiyacı var. Teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  2. buzullar ilginç tabii, abd de öğrenciyken alaskaya gitmiştim, greenpeace ile, balina kurtarmaya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. greenpeace gençlik hayalim. Onlara katılacaktım güya....

      Sil
  3. Değişik bir bakış açısı olmuş. Bu konuyu ben de hiç araştırmamıştım. O yüzden yazmadım; ama okursam bir şeyler ben de yazarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yazıp yazmamakta ben de tereddüt ettim aslında. Ahkam kesmediğim için kabul edilebilir gibi geldi sonra.

      Sil
  4. Yapay virüs ve aşısını yapıp yaymak insanların yapabileceği bir şey bence. Para kazanacaklar sonuçta. Yaşadığımız dünyada hiç uzak gelmiyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder