Ağaç Ev Sohbetleri 87


 Sevgili Deeptone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri'nin 87. haftası oldukça derinlere dalmış gibi. Kavanozdaki Beyin konuyu ödev için çalıştığı TEDx konuşmasından seçmiş. Konu ile ilgili video kendi buloğunda var.

"Dünyayı geniş bir açıdan görebildiğinizi düşünüyor musunuz? "Ötekileştirme" kavramı size ne ifade ediyor? Hümanist olmanın tam anlamını biliyor muyuz? "Normal" kavramı hakkında ne düşünüyorsunuz? "

Dünyayı geniş bir açıdan görebiliyor muyum? Hiç düşnmemiştim bunu bu güne kadar. Ama çok da görebildiğimi sanmıyorum. Her ne kadar çevrem konusunda duyarlı biri olsam da dünya kocaaaamannnnn. Her gün yeni birşeyler öğreniyorum, şaşırıyorum. Yeni bilgilere her zaman açığım. İnsanın bir mantık süzgeci olması gerktiğini düşünürüm hep. Çocuklarıma da zaman zaman derim bunu. Yani yeni bir bilgi ya da onlara dayatılan birşey bilmiyorum...Önce mantıklarında yorumlamalılar.

Objektif bir insanımdır. İnsanları yargılama huyum yoktur. Bu yüzden olaylara ya da duyduklarıma karşı fazla önyargılı olduğumu düşünmüyorum. Ötekileştirme sözlük tanımı olarak: farklı olanın düşman olduğunu ve kötü olduğunu savunmaktır imiş. "Ötekileştirme" benim kitabımda yazmıyor. Yazarken bir taraftan da düşünüyorum aslında. Daha önce birilerine karşı bu şekilde davrandım mı? Sanmıyorum. 

Aile bazında düşünürsem aslında oldukça tutucu bir çevreden geldim. Annemin ailesinde dini olayı biraz abartarak yaşayanlar çok mesela. Baba tarafımda da yobazlık diyebileceğimiz unsurlar vardı. Mesela ben İstanbul Üniversitesi'ni kazandığımda "kız kısmı gönderilmez" diyen dedem ve babaannem. Ailenin ayrık otu oldum biraz. Hep kafamın dikine gittim, doğru bildiğimi konuştum. Bu yüzden de ötekileştirilen oldum zaman zaman. Sanırım şimdilerde insansız hava sahalarını sevmemin bir nedeni. 

Tartıştığımız anlamda bir ötekileştirme ise daha çok din kaynaklı diye düşünüyorum. Din öyle bir kullanılmış ki yüzyıllar boyunca belli kesim doğru bulmadıkları davranışları yapanları "dinsiz" diye damgalamış, toplum dışına itmiş. Toplumun dışına atılmak istemeyenler bir nevi bu kesimin kölesi olmuş. Çok uç bir örnek belki ama gerçek işte; günümüzde LGBT eleştiriliyor, cinsel anlamda farklı tercihler cinayet, eziyet sebebi. Ama yüzyıllardır bilinen bir gerçek ki kapalı dini mekanlarda erkek çocukları istismara uğramış din adamları tarafından. Hem yapıp hem ötekileştirmeyi nasıl açıklayabiliriz?

Hümanizm; insanın yüceliğini ve insanlık sevgisini en yüce amaç bilen, insanın aklına ve insanlığa inanan ve insanı her şeyin ölçüsü olarak alan öğreti olarak tanımlanıyor. Hümanizmi seviyorum doğal olarak. İnsanı ayrıştırmadan sevebilmek önemli. İnsanı insan olduğu için sevmeli.

"Normal" kavramı peki. Nedir normal? Kime, neye göre normal? Kim karar vermiş 'normal'in sınırlarına? Ötekileştirme gibi bir şey bu normal de. Benim normalimle onun normali aylnı olmak zorunda mı? Nasıl farklı renkler olabiliriz ki sınırlar koyarsak. İnsanlar farklı olduklarında güzeller. Farklı ve kendileri olduklarında. Normal, doğru, yanlış....Bunlara karar veren yine biraz siyaset çokça din sanırım. Hani klasik mahalle baskısı tam da burada devreye giriyor. En küçükten kapımızın dışına çıktığımızda başlıyor ötekileştirme. 

Mesela bir kadının kocası ölmüşse normali nedir? Kırar dizini oturur evinde, namazını kılar. Annem babamı kaybettiğinde 47 yaşındaydı. Çok ani oldu. Kendini birşeylerle meşgul etmek için önce ilkokul diploması aldı (babası öldğü için okula gönderilmemiş kız çocuğu) sonra nakış kursuna gitti, ehliyet aldı. Nedense babam karşı çıkmıştı ehliyete ama annem hep hevesliydi. Eeee normalin dışına çıktı geldi dedikodular...Bu arada namazını da kılıyor, orucunu da tutuyor, düşünüp doğru hareket ediyor. Ama normalin dışına çıkmak orası cıssss.

Neyse kendimi aştım yazma konusunda. Ama çok uzun ve derin bir konu olmuş. Daha düşündükçe neler çıkar yazacak. Şimdi gidip yazılanları okuyayım biraz da...


Yorumlar

  1. Mantık süzgecine sonuna kadar katılıyorum. Annene de maşallah diyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annem güçlü kadın olmuştur hep. Hem gençliğinde yaşadığı sıkıntılar (okutulmaması, 6 yaşında halı tezgahının başına geçirtilmesi, erken evlilik) hem sonrasında ve hala bunu kanıtlıyor.

      Sil
  2. oooo hocam sahiden bu yazıda dalmışsın okyanuslaraaa :) geniş açıdan bakıyon seen, lenslerle, di mi ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman efendim hocalık kim ben kimmmm. Konu benim ilgimi fazlasıyla çektiği için, ülke gündemi sürekli birilerini ötekileştirdiğinden, ben her gün twitterda okuduklarımdan sonra biraz terbiyemi bozduğumdan....Falan filan işte. Geniş bakmaya, anlamaya çalışıyorum. Hatalarım varsa düzeltmeye.

      Sil
  3. Çok güzel yazmışsın,herkes kendi inandığı gibi yaşasa ve kimseyi ötekilestirmese güzel bir dünya olurdu:) Kalemine sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Günümüz dünyasında çok çok zor sanırım bu artık. Ama en azından kendi kapımızın önünü süpürmek gibi birkaçımız kafalarımızı düzeltsek yeter. Hiç yoktan iyidir.

      Sil
  4. normal kavramı yok bence kime göre neye göre değil mi :)

    YanıtlaSil
  5. Bu haftaki konu gerçekten çok derin. Sizin cevaplarınız da çok güzel olmuş. Din, evlilik eğer kadınsan çok sınırlayıcı olabiliyor. Umarım nesiller geçtikçe daha da özgürleşiriz ve ötekileştirmeye maruz kalınmayan bir dünya var olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kadınsan hayat çok alanda eziyet. Ve pek çok toplumda da böyle malesef. Ben kendi yaşıtlarımda özgürleşmeye direnenlere denk geldim. Hatta çocuklarımın arkadaşları arasında ezbere, düşünmeden, sorgulamadan konuşanlara. Çok üzülüyorum o çocuklar için.

      Sil
  6. Elinize sağlık, yazdıklarınızın tümüne katılıyorum. Yazacak çok şey var. Acaba ötekileştirdiğim bir kimse var mı diye düşündüm. Normalin sınırını çizebilir miyiz gerçekten? Ve buldum sonunda. Evet benim ötekileştirdiğim bazıları olabilir. Akıl sağlığı yerinde olup yalan söyleyenleri, başkasının hakkını yiyenleri, adil olmayanları, riyakarları ötekileştirmemiz lazım sanırım. Bunları normal karşılamamız gerektiğine inanıyorum. Gel gelelim bütün bu saydıklarımın normalleştiği bir ülkede yaşamamız bir trajedi. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O açıdan bakarsak ben birkaç ilin ülkenin genelinden ayrılıp bazı kişilerden ayrı yaşamak isterdim. Onların kuralları, normalleri, düşüncesizlikleri, hırsızlıkları, yalanları, şiddetleri olmadan.

      Sil
  7. sanırım blog çevresi olarak hepimiz benzer şeyler düşünüyoruz bu konularda :) hümanist olmak en erdemli yaşayış biçimi ama hayat boyunca da daha iyi uygulamayı öğrenip gelişmemiz gereken bir konu bence :) yani ne kadar hümanistim ne kadar objektifim diyen ve bunu gayet de iyi uygulayan bir kişi farkında olmadan bu ilkelerine ters davrandığı anlar olabilir diye düşünüyorum işte bunların bile farkına varabilmek gerekli :) çok güzel ele almışsın konuyu kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
  8. Bu haftaki konu sanırım bugüne kadar ki en anlamlı ve mevcut yaşananlara en uygun, güzel konu olmuş. Sizde konuyu yaşadıklarınızla örnekleyerek çok güzel dile getirmişsiniz. Burada en önemli kelime "önyargı" ve iyi ki bundan bahsetmişsiniz. Önyargı olmadıkça ötekileştirme duygusu da bastırılacaktır diye düşünüyorum. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder