Kamome Lokantası

Bir tavsiye üzerine seyrettiğim Kamome Lokantası var bugün. Japon kadın yönetmen Naoko Ogigami tarafından yazılıp yönetilen bir film. Film, Finlandiye'nın başkenti Helsinki'de geçiyor. Japonya'dan bu şehre gelmiş olan Sachie'nin, bir aydan uzun süredir açtığı lokantaya hiç müşteri gelmemiştir. Ama Sachie her sabah alışverişini yapar, dükkanı temizler, hazırlıklarını yapar.


Japonca kursuna gittiğini düşündüğüm (ki bu net değil) bir genç gelir. İlk müşteri oranın gediklisi olur adeta. Ardından elini haritaya koyarak Helsinki'ye gelmiş olan Midori dahil olur kadroya.

Sakin, acelesi olmayan bir film. Hiç bir şey haldır huldur yapılmıyor. Her ne kadar koca kişisi çok dayanamadıysa da ben yaşantıdaki denginliği çok sevdim. Sachie'nin azmi de güzel. Midori reklam vermeyi önerince " Ben buranın sıcak bir yer olmasını istiyorum. İnsanlar yürürken gelip girmeli. Olmazsa kapatır giderim" diye yanıtlıyor.

Lokantaya bir gün gelip kahve ısmarlayan adam ise en iyi kahvenin sırrını veriyor Sachie'ye. Kahveyi makinaya koyduğunda "kopi luak" diyor. Bu arada dünyanın en iyi kahvesinin adıymış bu.


Bir de menünü ana yemeği var; onigiri. Bir nevi prinç topları. Filmde onigiri ve tarçınlı rulo yapım aşamaları çok hoştu.



 

Şef.......

İkinci bir mutfak filmi daha seyrettim bu hafta. İlkinden çok farklı. Komome Lokantası'nın sakinliğinden eser yok. Şık bir restoranda çalışan  Carl Casperpatronuyla menü konusunda zıtlaşınca kendi yemek arabasını alır. Oğlu ve arkadaşıyla kent kent yaz boyu sandviç satarlar. Hareketli, renkli klasik Amerikan filmi denilebilir sanırım.


 

Yorumlar

  1. Meşhur Kopi Luwak sanırım bahsi geçen: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kopi_Luwak
    Şimdi artık bu da ticarete dönüşmüş durumda.
    Japon kültürünü ayrı severim, sakinlikleri, el becerileri beni hayran bırakmaya yeter.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyleymiş. Ben de filmi seyrettikten sonra bakmıştım. Daha önce duymamıştım açıkcası. Japonların sakinliği bu yönetmende çok keyifli anlatılıyor.

      Sil
  2. Vurdulu, kırdılı olmadıkları için seyredilecek filmler belli ki:-)) Bir de sanırım pandemi sürecinden olsa gerek, yemek, mutfak, lokanta tarzı anlatım yapan film, kitaplar daha fazla tercih edilmeye başladı:-)) Sağ olun tavsiye için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında pandemi döneminde film zevkim pek farklılık göstermedi. Bu film de tesadüf oldu benim için. Bir arkadaş grubuyla bu yönetmenin filmlerini izliyoruz şu an.

      Sil
  3. Kamome Lokantası'nı sevdim :) sanırım izleyeceğim o filmi :))

    YanıtlaSil
  4. Böyle de bahtsızlık olur mu ayol, lokanta açıyorsun müşteri gelmiyor :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanınana kadar. Bir de yabancı bir ülkede olunca insanların temkinli yanaşma durumu var.

      Sil
  5. ikisini de izlerim, ilkini şimdiden sevdim bile :)

    YanıtlaSil
  6. "Şef" i izlemiştim. Birazdan da yukardaki ilk öneriyi izleyeceğim. Eminim keyif alacağım. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naoko Ogigami bir grup sayesinde tanıştığım bir yönetmen. 3 filmini izledim şimdiden. Çok naif bir anlatımı var. Benim evdekilere hiç hitap etmedi ama ben sevdim.

      Sil
  7. lokantalı, yemekli, şefli filmler izlemek için bekliyorum :D beklemekten ağaç olup kök salma kıvamına da gelmiş olabilirim ama iyi beklerim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada eğlenceli örnekleri olunca ben de seyrederim. Kimi görsel bir şölen oluyor.

      Sil
  8. sanırım ikinci film bana daha uygun :-)))

    YanıtlaSil
  9. Biyolojik Mücadele Nedir?
    Biyolojik mücadele, zararlı böcekleri tabiattaki diğer canlılarla kontrol altında tutma yöntemidir.
    Tarım, orman ve halk sağlığı zararlılarını için biyolojik mücadele yöntemleri uygulanmaktadır. Doğa kendi içinde belirli bir döngü içinde dengesini korumaktadır. Bazen istilacı türlerin bölgedeki varlığını arttıracak şekilde değiştirilebilir.
    Zararlının, bilinçli/bilinçsiz şekilde nakledilmesi, bölge şartlarının zararlı lehine değişmesi, kontrolsüz şekilde kimyasal kullanımı gibi müdahaleler zararlının doğal düşmanını ortamdan uzaklaştırabilmektedir. Özellikle de kullanılan sentetik kimyasal insektisitler zararlının düşmanlarını da doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir.
    Ortamda rakibi ya da avcısı kalmayan zararlı daha hızlı üremektedir. Hızlı ve kolay üreyen zararlıyı kontrol altında tutmak içinse daha fazla kimyasal kullanılmaktadır. Bu şekilde zincirleme bir döngü içinde tüm süreç insanlığın aleyhine dönmektedir. Biyolojik mücadele yöntemleri ile zararlılar belli bir oranda tutulabilmektedir. Bu sayede doğadaki doğal denge de korunmaktadır.
    Biyolojik Mücadele Etmenleri
    Biyolojik mücadele terimi ilk olarak 1919 yılında akademik olarak ortaya atılmıştır. Ancak bunun asırlar öncesinde de biyolojik mücadele yöntemlerinin kullanıldığı bilinmektedir. Çin Hanedanlığı’ndan kalan eserlerde karıncaların narenciye zararlılarına karşı kullanıldığından bahsedilmektedir.
    Bilimsel çalışmalar ve araştırmalar arttıkça biyolojik mücadele etmeni olarak kullanılacak çeşitler de günden güne artmaktadır. Bugün en pratik şekilde uygulanabilen mücadele etmenlerinden birisi Bacillus bakterileridir. Her bir biyolojik mücadele etmeni kimyasal uygulamalardan çok daha iyi alternatiflerdir. Nihai olarak kimyasal ürün kullanımının %70 oranında azaltılmasına ve ürün veriminin en az %5 artışını sağlayabilmektedir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder