Bu haftanın konusunu Ağaç Ev Sohbetleri'ni organize eden Deeptone belirlemiş.
"Dünyada sınırlar kalksa ne olurdu"
Deeptone'un yazısından anladığım kadarıyla "sınır" derken coğrafi anlamda düşünüyoruz. Sınırları kaldırsak en basit olarak vize-pasaport olmayacak. Sınırlarda bekleyen koca koca silahlı adamlar da. Tel örgüler, kimi ülkelerdeki mayınlı alanlar, soğuk kış gününde botlarla azgın denizi aşmaya çalışan çocuklar....işe bu tarafından bakınca çok güzel bir hayal. İnsanlar istediği ülkeye istediği gibi geçebilecek. Hiç bir sınırlama yok.
Ama o sınırlar aslında kafamızda değil mi? Irklak var, din var, mezhep var. Ülkeleri yönetenlerin para hırsı var (neden fakir ülke halkını kendi olanaklarına ortak etsin) Zaten sınırları çizen, koca koca silahlı adamları o sınırlara diken de bu zihniyetler değil mi?
Sınırlar olmasa savaşlar artardı bence. Çünkü insanın kafası o sınırları yeniden yeniden yapmak isteyecek ve bunun için savaşacak. Belki teeeee en başından hiç sınırsız yaşamış olsaydık diyeceğim. Zaten yokmuş yine biz insanlar çizmişiz sınırları.
Sınırsız fikir özgürlüğü, fırsat eşitliği, hak, hukuk ve adaletin sağlanması coğrafi sınırların kaldırılmasından çok daha önemli:)
YanıtlaSilKesinlikle. Konumuz coğrafi sınırlar diye yazıyı bu "sınırlar" içinde tutmuştum. Günümüz kafasında fikir özgürlüğü nasıl sağlanır bilemiyorum ama. İş iyice zıvanadan çıktı. Daha dün insan haklarını savunanlar ceza yedi.
SilZengin ve fakir ülke halkları, en çok ta bu konuda sizinle aynı fikirdeyim. Sınırlar dediğiniz gibi fiziksel değil aslında zihinsel. Bu yüzden değişen bir şey olmayacaktır. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilteşekkür ederim. Şu anda kafaları değiştirmek de pek mümkün değil gibi.
Silkeşke kalksa keşke hiç savaşlar olmasa Allahın bahşettiği bu cennet dünyayı aklımızı kullanara daha da güzelleştirerek yaşamayı becerebilse insanoğlu çok ütopik oldu sanırım
YanıtlaSilSavaşlar sınırları belirlemede en önemlisi işte. Savaşlar yönetimlerin koltuklarını sağlamlaştırma yolu. Ondan vazgeçmezler ki
Silne gadan da iyimsersiiin :)
YanıtlaSilNe edeyim işte ben de böyleyim. Fazla gerçekçi, karamsar, patavatsız...
Silada denizi.
Silkendine yakıştırma öyle şeyleri ayolcum, deme öyle şeyler kendinee :)
"Zaten yokmuş yine biz insanlar çizmişiz sınırları."
YanıtlaSilNe diyeceğimi bilemedim. Haklısınız. Maalesef kendi sonumuzu kendimiz getiriyoruz. Biz insanlar...
Elinize sağlık :)
Teşekkür ederim. Doğrusun insanlar getiriyor sonu. İlk ortaya çıkışlarında homo sapiensler benzerlerini yokederek gelmiş zaten buralara
SilDüşünüyorum da, sınırlar nedir bilmeden yaşasaydık belki bu iş olurdu.
YanıtlaSilİnsanları sıfırlamak lazım:)))
SilEvet her türlü o sınırlar bir şekilde çizilirdi bence... İnsanoğlu bir yolunu bulup yine bir kargaşa ortamı yaratırdı...
YanıtlaSilGenlerinde var sanırım.
SilAynen öyle sınırların çoğunu insan kendi beyninde tasarlayıp faaliyete geçiriyor.
YanıtlaSilİlk insandan beri birbirinin üstüne basa basa ilerlemiş, sınırları koymuş, öldürmüş, hapsetmiş. İnsan...
SilYani bilmiyorum sınırlar hiç olmasaydı diye bir şeyin olması en başından mümkün mü? Çocukken bile burası benim şurası senin diye oynuyoruz en baştan. Gördüklerimizden, çevreden dolayı böyle oluyor olabiliriz ama genlerle, daha içsel açıklanan şeylerle de bir ilgisi olmalı bence sınırların.
YanıtlaSilBüyüklerden görüyor çocuklar sınırları. Onlar da çiziyor. hatta şimdi aklıma geldi. Köpekler bile sınır belirlemek için işerler ya hani.
Silaslında bu konu kendi yaşantımla paralellik gösterecek bir mevzu, sınırlara takılıp kaldım ben mesela, aslında çok ta kafamda değil sadece, gerçekten engel diğer tarafa geçmeye...
YanıtlaSil