DeepTone tarafından yönetilen Ağaç Ev Sohbetleri'ne ben de ufaktan ufaktan giriş yapıyorum sanki. Bu haftanın konusu bu kez Makbule Abalı'dan gelmiş; "Toplumda güven duygumuzu kaybetmenin nedenleri"
İnsan olarak en bel bağladığımız duygulardan biri belki de güven. Sevmek-sevilmek isteriz bir de kendimizi güvende hissetmek. Her anlamda önemlidir güven duygusu; güvenli ev, güven duyulacak arkadaşlar, aile, güvenli bir işe sahip olmak...Ama son yıllarda bu duyguyu pek de rahatça hissetmiyoruz sanırım.
Homo Sapiens kitabında insanların ortaya çıkışı, gelişimi anlatılıyordu. Bu kitaptan öğreniyoruz ki Homo Sapiens tarih boyunca benzerlerini ortadan kaldırıp dünyaya hakim olmuş. Kitapta; "Hoşgörü, Sapiens'in baskın özelliklerinden değildir. Modern zamanlarda bile ten rengindeki, lehçe veya dindeki bir farklılık, bir grup Sapiens'in bir başka grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor. Eski Sapiensler tamamen farklı diğer insan türlerine hoşgörülü olabilir miydi?" deniyordu mesela. Yani bizim atalarımız pek öyle güven duyulacak tipler değilmiş.
Genler de işin içine giriyormuş bu noktada. Yine Gen Bencildir kitabında biraz bu konulara değiniliyor (okumadım ama Deniz okudukça anlatmıştı) Yani suçlu biz değil de genlerimiz olabilir mi?
Sonuçta benciliz. Önce ben kavramı fena halde topluma yayılmış durumunda. Belki aynı evin içindeki insanlarda bile bu var yani çekirdek ailemizde. Güvenmiyoruz; ne insanlara ne devlete, ne siyasilere, ne hekime, ne hakime...bunda yaşananların etkisi büyük. Adalet kalmadı. En bariz suçlarda bile görüyoruz ki yapan ceza almıyor. Dün vardı haber covidli diye 9 aylık hamile kadını özel hastaneye almamışlar ve kadın ölmüş. Nasıl sağlık sistemine güveneceğiz? Geçen eşimden Kemeraltı'ndaki aktarlardan zencefil almasını istedim. Torbayı elime verdi akşam baktım kokuyor. Hani çürük patetes kokar ya öyle. Adam çürümüş zencefili vermiş benimki de bakmamış hiç. Esnafa güven kalmadı. Kimi zaman en yakınımızdaki kişiden kazık yiyoruz. Ya güvenlik güçleri. Haberlerde onlarla ilgili suçları da görüyoruz. Kıstırılmışlık bir yerde. Yalnızlaşma. Mutsuz, tatminsiz, yalnız insanlar.
Dedim ya insan güvenmek istiyor, ihtiyaç duyuyor buna. Sonra kazık yiye yiye kendi kabuğuna çekiliyor sanrım. O güveni ne ara nasıl kaybettik bilmiyorum ya zaman içinde oldu sanırım.
gelcam yineeee, okudun mu makbule abalı nın yazısınııııı :) sonra beş kelime öyküsünü de oku onun bak :)
YanıtlaSilÖyküyü sende okudum bir tek. Bu ara hatlar karışık. Koca kişisi ara ara (esnek çalışma ayağına evde) benim bilgisayar elimden gidebiliyor. Bir de evde olunca iş daha mı çok oluyor ne? Bakayım yarın.
SilAğaç Ev Sohbetlerine katılmanıza çok sevindim:) Özellikle bu haftanınkine benzer konular hem kendimizi hem çevremizi daha iyi tanımayı sağlıyor. Sizin de Deep'e yeni konu başlıkları önermenizi çok arzu ederim. Bir de Kelime Oyunu adlı yeni bir etkinlik başlamış. O da hoşuma gitti:)
YanıtlaSilYazınızı çok beğendim. Homo Sapienler bildiğim kadarıyla Afrika'dan gelip Avrupa'daki Neandertalleri haklamış. Belli ki Homo Sapien ırkı zekasını şeytani yönde kullanan bir tür. Genetik faktörlerin insan davranış ve karakterlerini ne derece etkilediği bilim adamlarınca hala tartışılmakta. Bir görüşe göre genlerimiz egoizm ve diğer kötü huylarımızı kuşaktan kuşağa taşırken diğer bir görüş bunun genlerle ilgili olmadığını ve tamamen çevre koşullarının belirleyici olduğunu savunuyor. Bana ikinci görüş daha doğru gibi geliyor. Egoizm'den, kıskançlıktan bahsediyoruz. Mesela bebeğin elinden oyuncağı alınıp yanındaki başka birine verildiğinde huysuzlanır, biraz büyüdüğünde onu geri almaya çalışır. Aynı durum hayvanlar için de geçerlidir. Bu tür dürtüler belki de hayatta kalabilmek için yapmak zorunda olduğumuz davranışlar. Ancak insan zekası bu işi daha ileri bir boyuta taşıyarak adalet kavramını yok ediyor. Böylelikle kimsenin kimseye güveni kalmıyor. O zaman da insan olmanın böbürlenecek bir yanı da kalmıyor tabii. Son olarak TV lerde yapılan tartışma. Orduyu fiilen satan, orduyu sattın diyene karşı haklı duruma gelebiliyor.
Evet aynen dediğiniz gibi Neandertaller o güçlü kuvvetli halleriyle Homo Sapienslerin karşısındaduramamış. Gen bencildir kitabı bir noktada bu dürtüleri anlatıyor sanırı. Sanırım diyorum dediğim gibi ben okumadım ama Deniz epey anlattı okurken (sanırım benim de okumam gerek artık) İnsan dünyadaki en vahşi canlı bence. Mesela hayvanlar genelde karınlarını doyurmak için öldürüyor insanlar zevk için. Her türlü pisliği yapıp aradan bir güzel sıyrılıyor. Dinle, psikolojiyle öyle güzel oynuyor ki bir nevi düşünmei bırakan kesimi iyi karxndırıyor.
YanıtlaSilO son konu ise birazcık da karşı tarafın oyunu iyi oynayamamasından belki de. Rakiplerini tanıyıp ona göre mi davranmalılar acaba? Sonuçta beynini kullanan neyin ne olduğunu görüyor. Orduyu fiilen satan kesimin ne olduğunu biliyor. Bunu düşünmeyenlerin anlayacağı biçimde anlatmalı da.....
yani bu ego bencilliğin bir çözümü yok demekkiii, gen bencilseeee :) değişmicek yani dünyaaa :)
YanıtlaSilBen güven duygumu kaybettikçe kabuğuma çekiliyorum.
YanıtlaSil