Bu yıl yaptığımız Datça tatili deniz ve yüzme ağırlıklı oldu. Geçen yılki gibi antik kent ya da çevre gezileri olmadı malesef. En bu da benim biraz zırlamama neden olmadı değil. Bunun en önemli nedeni sanırım; geçen yıl çadırda kaldığımızdan öğle sıcağında gezmiştik ama bu yıl ev ortamı olunca ahali ev-duş-gölge sığınağını tercih etti.
Tamam ben bir deniz aşığıyım ama hazır oralara kadar gitmişken gezmek de işin içine girse fena olmaz. Neyse sonuçta gayet yakın olan Eski Datça ve Kızlan Köyü yeldeğirmenlerini bir sabah aradan çıkartıverdik artık.
Burada 6 tane yeldeğirmeni var. Biri restorant olmuş, biri özel mülk ev olarak kullanılıyormuş. Diğerleri yıkık durumda.
En sonda görülen değirmenin iç mekanizması nispeten kalmış durumda. Ahşap kocaman dönen şeyler iyi dayanmış. Aslında çatıları koruma altına alsalar kim bilir daha kaç yıllar sağlam kalır ya. Fotoğraflardan da belli saç çatılar açılmış, hatta rüzgarda uçup tehlike bile yaratabilir parçaları. İlk 2 kare o değirmenden.
ev olan felaket güzelmiş, bir zamanlar çaşışırken kızlandan arsa bakardım innetten ama kısmet olmadı almak çok pahalı arkadaşım.
YanıtlaSilev çok güzel, iç mimarisini de merak ettim.
YanıtlaSilalla allla buraları duymadıım, datçaya gidince yüzmek geliyo aklıma sadeceee, pikuu saoool :)
YanıtlaSilDatça'yı bu aralar o kadar sık duyar oldum ki,ama görmedim. Merak etmiyor değilim bu cennet köşeyi.
YanıtlaSilÇok güzel bir yermiş özellikle ev mükemmel duruyor. Tarihî yerleri bende çok severim sayenizde görmüş olduk (:
YanıtlaSilBen yaşlandım artık böyle bi yere yerleşmek istiyorum
YanıtlaSil