Çocuklar İnsandır


Yaşar Kemal’in “Çok iyi bir roman yazsaydım bu kadar sevmezdim” dediği kitap Çocuklar İnsandır. Kitabın konusu aslında, 1975 yılında Cumhuriyet gazetesinde Ara Güler'in fotoğrafları ve Turhan Selçuk'un çizimleriyle yayımlanan bir röportaj dizisi.

Yaşar Kemal, 1975 yılında sokakları dolaşarak çocuklarla bir çok röportaj yapmış. Kimiyle dost olup defalarca buluşmuş hatta. O konuşmalar Cumhuriyet gazatesinde yayımlandıktan sonra 1978 yılında Allahın Askerleri adıyla kitaplaştırılmış.

Çocuklar İnsandır, açlık, yoksulluk çeken, tacize uğrayan, istenmeyen, itilen çocukların hikayesi.



Kitap arkasından....

İnsan, evrende gövdesi kadar değil gönlü kadar yer kaplar
 
Kemal’in, 1970’lerde sokak çocuklarıyla yaptığı röportajların bir araya getirildiği bu kitap, röportajın ne kadar çarpıcı bir edebi tür olduğunu göstermesi bakımından önemli bir örnekti... Kundura boyacılarının, yankesicilerin, hırsızların, katillerin, kaçakçıların, surların dibinde çamur içinde yaşayanların, kendi gölgesinden bile korkanların ve gözüpeklerin; müthiş bir yoksulluğun, itilmişliğin, ötelenmişliğin ayna gibi parladığı hazin ve sarsıcı bir kitaptı bu. Florya’dan Balat’a, Sirkeci’den Dolapdere’ye uzanan bir başka İstanbul sureti. Zilo’su, Selim’i, Muhterem Yoğuntaş’ı ve daha nicesiyle, Yaşar Kemal’in kaleminden unutulmamaya mühürlenen hayatlar...

Peki, bir balık tutmak için bin balığı öldüren, küçücük bir toprak parçası için koskoca ormanı yakmaktan çekinmeyen bir toplumda bu  hikâyelerin ne önemi olacaktı? Kemal Özer’in kendisiyle yaptığı bir röportajda belirttiği gibi, Yaşar Kemal bu toplumda bile bu çocukların kurtarılabileceğine inanır. Kendilerini bir “devrim”in kurtaracağına inanan, “devrim”in “çocuk ve büyük eşitliği” olduğunu düşünen bütün bu çocuklar, ustanın deyişiyle “en az bizim kadar ciddi adamlardır”.

Kemal Özer’in 1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde Yaşar Kemal’le yaptığı röportajda Yaşar  Kemal, yaşadığı bir olayı şöyle anlatır: “Bir akşam Menekşeden yukarı çıkıyorum. Menekşe, benim evin orda gecekondu mahallesi. Bir çocuk geliyor karşıdan, beş yaşlarında. Birdenbire yanıma geldi. ‘Kaç Yaşar amca’ dedi.‘Niye kaçayım?’ dedim. ‘Kaç karanlık kavuşuyor’ dedi. Çocuk, daha çok, düşte yaşıyor. Deneyleri az olduğu için, bozulmamış olduğu için, özlemlerini gerçek haline, düş haline getiriyor. Ve ben öylesine sevinçliyim ki bu yazdıklarımdan, örneğin çok iyi bir roman yazsaydım bu kadar sevinmezdim. Çünkü burda verdiklerim, insanoğlunun gerçeğine bütün yaptıklarımdan daha yakın. Öyle geliyor bana.”

Yorumlar

  1. hımm bu kitabı bilmiyodum, iyimiş yaa, menekşe :) kaç karanlık geliyooo :) çok güzel :) kemal özer çok çok önemli bir şairimiz, onun bi şiiri var müthişli, bulursun nettee, sınırlamıyor beni sevdan, diye :) ne ara okudun bunuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldu birkaç hafta aslında. Ama işte bu ara bloğa yazı yazamıyorum pek. Biraz tembellik biraz vakitsizlik. Bilgisayarda bana düşen zaman azaldı ya bu aralar. Dersler bitince rahatlarım sanırım. Şiire bakayım, bilmiyordum. İyi araştırmamışım demek ki. Bir kitabı seversen okuduktan sonra netten bakarım aslında.

      Sil
  2. Yaşar Kemal in bu kitabını okumadım ama çocukların bizfen bağımsız bireyler olduğunu bir kez daha hatırlatan bir başlık oldu ☺️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder