Düşünün ki çok çok iyi bir piyano sanatçısısınız. Ama teniniz rengi siyah. En üst düzey kişilere belki de evlerinde çalıyor, konser veriyorsunuz ama tuvaletlerini kullanamıyorsunuz...
Duyguların rengi filmi vardı. Kitabı da var hatta. Çok sevmiştim konusunu. Yeşil Rehber'de de aynı tadı aldım. Yani film kalitesi, sürükleyiciliği, konuyu işleyişi çok iyi bence. Ama konu açısından bakarsanız nahoş tabiki...
Amerika'da siyahilerin eşitlik mücadelesi verdiği 1960'lı yılları anlatıyor film. Afrika kökenli piyanist Don Shirley'nin Güney eyaletlerinde bir turneye çıkması gerekiyor. Bu turnede ona eşlik edecek şoföre bir yerde korumaya ihtiyacı var. Tam da o sıralar işsiz kalan ve Tony Lip de başvuruyor bu iş için. Siyahlar konusunda önyargılı, eğitimsiz biri olan Lip mecburan işi alıyor ve bilikte yola çıkıyorlar. İşini iyi yapmak zorunda çünkü turne tamamlanmazsa parasını alamayacak.
Film hem insanı sıkmıyor hem de derdini gayet iyi anlatıyor bence. Hoş siyahların su içtiği bardağı çöpe atan biri birkaç hafta içinde görüşlerini ne derece değiştirir bilemiyorum ama yine de iyiydi. Her iki oyuncunun karakterlere hayat vermesini de gayet başarılı buldum ben. Viggo Mortensen bir tık daha iyiydi sanki.
ben de sevdim akıcıydı klasik bir hollywood hikayesi.
YanıtlaSilYine de güzeldi...
SilBu haftayı filmlere ayıracağım bunu da alayım listeme
YanıtlaSilGüzel bir hafta olacak demek ki:)))
Silyorumlarınız ufkumu açıyor teşekkürler
YanıtlaSil:))))))))))))))
SilPaylaşımlarınızı severek takip etmeye çalışıyorum daha nice paylaşımlarınız olur inşaallah...Sıkılmadan dirayetle :)...Selam ve Dua ile...
YanıtlaSilSelam ziyareti :)
Teşekkür ederim....
Silfragmanını izledim şimdi,klasik amerikan filmlerinden birine benziyo, komedi-dram şeklinde irdelenmiş,siyahilerin eşitlik mücadelesi..🙂 izleyebilirim..✔😊
YanıtlaSilHer ne kadar klasik olsa da konunun işleyişini sevdim ben.
SilBenim sevdiklerim arasına girdi.
YanıtlaSilİzlenesi bir film. Siyahiler çok çektiler bu eşitsiz yaklaşımdan. Ayrım her coğrafyada maalesef. Üzülerek görüyoruz. Her şeyden önce "insan" diyebilmeliyiz halbuki.
YanıtlaSilGeçenlerde oğlumun okulundaki bir seminerdeki konuşmacı öğretmen "ben kadın değilim, insanım" dedi. Cinsiyet bile ayrım konusunda maalesef ortaya çıkıyor hala günümüzde bile.. Hepimiz insanız. Ve hepimiz eşitiz.. Bunun unutulup hırslara yenik düşülüyor olması üzücü.
Hala da çekiyorlar. Siyah-beyaz ayrımını yapmak yapabilmek nasıl bir mantık hala aklım almaz. Bu Suriye7den göçler ilk başladığında Deniz'in okuluna da gelenler olmuştu. Bir öğretmen ' biz sizi kabul ettik, burada eğitim veriyoruz, sen konuşuyorsun" gibi aşağılayıcı tarzda konuşmuş çocukla. Deniz "anne bir tek o konuşmuyordu ki" diye geldi eve. Çocuk acayip rahatsız olmuş. Düşün ki bu bir eğitimci...
SilOnların dramı da ayrı tabi. Çocukların yaşadıklarına çok üzülüyorum. Oğlumun sınıfındaki bir Suriyeli kız çocuk var ki, onu gördükçe içim parçalanıyor. Adapte olamadı dilimize, okuluna, sınıfına.. Sürekli boynu bükük duruyor.. İletişim kurmaya çalışıyorum ama nafile.. Öte yandan bazı Suriyeli aileler de öğretmenleri rahatsız edebiliyorlar.. Nerden baksak keşmekeş. ne zaman öğreniriz bilmiyorum uygarca yaşamayı..
SilHakllısın. Arada kalan hep çocuklar..
SilCok üzücü zrncilerin yasadiklari. Insanoglu hic degismiyor.
YanıtlaSilHiç. Bir biçinde ırkçılık hala sürüyor
Sil