Yine beni çok etkileyen bir kitabı paylaşmak istiyorum. İkinci el kitap alışverişim sırasında raflarda dikkatimi çekmişti. Uzala, Rus gezgin ve yazar Viladimir Arsenyev'in kitabıyla dünyaya tanıttığı Nani halkından gezgin ve avcı. Dersu ve Arsenyev ormanda karşılaşırlar ve kesintilerle de olsa yıllar süren dostlukları başlar. Dersu Uzala tam bir orman adamı. Evi yok, ailesi yok....Ormanın sesini dinlemeyi biliyor.
Dersu Uzala, yine dağlara çıktığı bir zaman öldürülmüş olarak bulunmuş. Dersu'nun öldürüldüğü yerden çok uzak olmayan bir yerde, Korfovski köyünde onun hatırasına granit bir kaya yerleştirilmiş, öğrenciler de çevresine çam ağaçları dikmişlerdir.
Japon yönetmen Akiro Kurosawa tarafınadan yapılmış bir film de varmış ayrıca. Ben en kısa sürede filmi de izlemeyi planlıyorum. Güç koşullar altında iki yıl çekimi süren film en iyi yabancı film Oscar'ını kazanmış. Vikipedi'den okuduğuma göre Akiro Kurosawa'nın 1975'de çevirdiği film en tanınmışı olmakla birlikte ondan daha önce 1961 yapımı Agassi Babaya tarafından yönetilen yine aynı adlı bir sinema filmi daha var.
""Su insandır dedi Dersu kısaca. Ağlayabilir, sızlanabilir, oyun da oynayabilir.""
""Güneş, sulu enginliğin gerisinden neredeyse canlı bir varlık gibi göz kırptı, ufuktan koparak gökyüzünde yukarılara tırmandı.
Manzaradan çok etkilenmiştim. "Muhteşem!" diye bağırdım. Dersu da "Reis o" diye cevap verdi. "O ölürse, herşey ölür."
""Dersu her zamanki gibi haklıydı. Kuşlar yüzlerini daima rüzgara dönerler, böylece esinti tüylerinin üstünden kayıp gider.""
Yorumlar
Yorum Gönder