Yüzyıllık Yalnızlık



İtiraf edeyim kitabın ününe ve yazarın kalemine karşın elime aldığımda ufff oldum. Daha ilk sayfayarda karman çorman bir şeyler çıktı karşıma, yazı karakteri de küçük, diyalog yok (kabul edelim ki bazı kitaplarda bunlar kurtarıcı olabiliyor) Nasıl biter diye başladım okumaya. Kitap Okumak İster misin?den geldi kitabım yani tez zamanda okumalı, yarım bırakmak da olmaz...

Gabriel García Márquez, kitabın arkasında bu kitapla amacının, çocukluk günlerini sanatsal bir şekilde yazmak olduğunu söylüyor. Yazarkende büyükannesinin anlatımından etkinlediğini belirtiyor. Gerçekten karma karışık dediğim dil masala dönüştü. Karakterlere hep aynı isimler konsa da insan karıştırmıyor, bir süre sonra rahatça çözüp okumaya başlıyor kitabı. Korktuğum gibi çıkmadı. Hatta şimdi ne olacak diye kısa zaman aralıklarında bile hemen aldım elime...

Kitabın başında tanıştığımız Ursula ise en baskın karakter. Tüm çocuklarının, torunlarının, torunlarının çocuklarının arasında dengeleyici unsur. Hep var Ursula....
Absürt özelliklerin arasında kıskançlıklar, savaşlar, çıkar çatışmaları, grev, rüşvet....Herşey o kadar tanıdık ki...Okunası bir kitapmış.

Yorumlar