Sevgili Pınar'ın bloğunda düzenlediği yazar aylarının ocak ayı konuğu Fakir Baykurt. Devrim'in sahafta görüp aldığı Yılanların Öcü vardı elimde okunacak. Bende bu etkinliğe ikinci kez katılmış oluyorum böylece....
Fakir bir köy olan Karataş'ta kendi halinde tarlasıyla uğraşan Kara Bayram'ın değişen hayatı anlatılıyor kitapta. Sözünden çıkmadığı anası Iraz, karısı Haçça ve 3 çocuğu ile geçim derdinde iken köy muhtarını arkasına almış Haceli evinin önüne ev yapmaya kalkınca kızılca kıyamet kopuyor. Kitabın en baskın karakteri Irazca Ana. Bazen haklıyken konuşmalarında bazen de çocuklarının eziyet çekmesine neden oluyor....
Kitabın dili inanılmaz sade. Hani dönemin dili, köy şivesi falan hiçbiri rahatsız etmiyor okurken. Fakir Baykurt Yılanların Öcü ile 1958 yılında Yunus Nadi Roman Armağanı'nı kazanmış. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biriyken ben bu kadar geç okuduğum için kızdım kendime....
yemek firmaları
YanıtlaSilkızma sonuca bak ne güzel okudun.hem bazen bazı kitapları sonradan okumak gerekiyormuş.gençken okuyup sonradan yinelediğim bazı kitaplarda anladım bunu :)
YanıtlaSilHaklısın aslında. Bazı kitapların değeri genç yaşlarda anlaşılmıyor....
YanıtlaSil