Ağaç Ev Sohbetleri 155


 Ağaç Ev Sohbetleri'nin 155. haftasında konu deeptone'dan geldi.

"Şehirlerde trafik yükünü azaltmanın yolları neler olabilir?"

Ben bu cümledeki yükü gürültü olarak okuyup ona göre yorum bile yaptım. Bizim ev cadde üstü ve meyilli bir yerde. Çıkarken gaza basıyor yüklü kamyonlar. Fena gürültü. Bazen kapının önüne beton mikseri park ediyor çalışır vaziyette. Düğün konvoyu, sesi sonuna kadar açılmış rodyolu arabalar...müthiş bir gürültü oluyor bazen. Eh böyle olunca birazcık yanlış okumuşum:(((

Gelelim asıl konumuza. Otomobiller artık çağımızın vazgeçilmezi gibi. Vardır ya hani kimileri için söylenir "tuvalete bile arabayla gidecek neredeyse" aynı o duruma geldik sanki. Geçen yıl 8 lira civarında olan mazot bu yıl 30'lara kadar çıktı valla benim gördüğüm trafikte ciddi bir azalma olmadı. Sanki insanlar otomobilsiz yaşayamıyor artık.

Bir de asıl olarak plansız şehirleşme var. Bulduklara alana bina, avm, işyeri falan dikiyorlar. Bunların yerinde eskiden belki müstakil evler vardı. Hiç plan yapılmadan, "yaptım oldu" mantığı hakim resmen. Hele son yıllarda bunun ne kadar arttığını hepimiz görüyoruz. Bu hükümetin ne kadar beton o kadar para mantığı ile içine etti kentlerin. Yeni yapılaşmanın trafik yükünü kaldırması mümkün değil.

Bizim bu yakınlarda mesela, kentsel dönüşüm ayağına müstakil evleri yıkıp, apartman yapma olayı çok fazla. Bir yerde eskiden araba geçerken artık arsa olayı nasıldıysa şimdi yaya anca geçebilecek açıklık bırakılmış. Bir başka yolda 2 araba yanyana mümkün değil duramaz. Bunlar güne yine modern şehirleşme. O kadar berbat bir durum var ki 

Bu yükü ne azaltır cidden hiçbir fikrim yok. Alt yapı yapmamışsın, raylı sistemi geliştirmemişsin, bisiklet yolları yapmamışsın, bulduğun her boşluğa bina dikmişsin, parkları bile kaldırıp binalaşmaya gidiyorsun....valla kabus gibi bir durum 

Not:...Bu arada pazar gününden beri ev netimiz yok. Telekom her zamanki gibi süper çalışıyor, sorun ne belli değil. Ama tahminimiz o ki buralarda bir net alt yapı kazı çalışması var haftalardır o sırada bir şeyleri kopardılar dedik hala düzeltilmedi. Birazcık bloglara az giriyorum. Araştırıyorlarmış...


Yorumlar

  1. Selamlar, Suudi Arabistan'da bir inşaat projesi geliştirmişler. Bir çizgi halinde 170 km uzunluğunda iki tarafı çook yüksek duvarlı, duvarlarının dışı aynayla kaplanmış yaşam alanı yapıyorlarmış. Duvarın içindeki binalar 500 katlı olacakmış. Barış Özcan'ın yt kanalında bu yayını dinleyip üzerine de yazını okuyunca projedeki otoparkları, raylı sistem olup olmayacağını merak ettim. :) Dediğin gibi plansız şehirleşmenin trafik sorununu çözmek çok zor. Parklara bile düzgün alan ayrılmamışken, her kilometre kareye katlı otopark yapıp yol kenarlarındaki park halindeki arabaları ortadan kaldıramazlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın. Çok ciddi bir plansızlık var ülkede. Ve giderek de artıyor.

      Sil
  2. ilk paragraf ile son paragraf, bizim ülkenin halleri, ah ya avrupada yaşamalı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşayalım da artık bizi kabul etmezler. Bari çocuklarımız gidip kurtulsalar diyorum artık ben.

      Sil
  3. Plânsızlık ülkemizin en büyük sorunu. Eskiden beş yıllık kalkınma plânlarıyla iyi kötü yönümüzü çizerdik. Şimdi günlük yaşıyoruz. Şehir plânlaması yaşanabilir bir ortam sağlamak için şart. Bir yerleşimde ne kadar nüfus yaşayacak, kaç tane AVM'ye, sağlık merkezine, okula, camiye vs. ihtiyaç olacak önceden belirlenmeli ve buna göre yol, kanalizasyon, iletişim, içme ve yağmur suyu şebekesi vs. altyapı hizmetleri tasarlanmalı. Mevcut şehir plânını rafa kaldırır ya da üzerinde ranta dayalı değişiklikler yapar, kafamıza estiği yerde cami, konut, iş yerleri açarsak her şey arapsaçına döner. Biz 1lt/sn su geçebilecek bir parmak hortumun içinden 10lt/sn su geçirmeye çalışıyoruz. Olmuyor tabii. Olmaz da. Yollar araç yükünü taşımaz, içme suyu kafi gelmez, kanalizasyon hatları tıkanır. Bu yüzden keyfi yapılaşmanın önüne geçilmesi şarttır. Şehir plânları yap boz tahtasına çevrilmemelidir. Çünkü kapasitenin üzerinde nüfus artışı bütün alt yapı hizmetlerinde aksamaya sebep olur. Daha da kötüsü bu durumun tedavisi yoktur. İnsanlar oturdukları yerde trafik sıkışıklığını, suların ve elektriğin sık sık kesildiğini, park sorunu yaşandığını gördükleri anda yavaş yavaş o bölgeyi terk ederler. Terk edilmeye başlanan yer değerini kaybeder. Demografi değişir boşalan yerlere dar gelirli insanlar gelir, yerleşir. Ülkenin genelinde bu düşünce hakim, rast gele yaşıyoruz, plânsız, programsız. Beş yıldızlı otel yaparız, en küçük bir sağanaktan sonra önü göl olur, kapısından içeri girilmez. Alt yapı konusunda inanın o beğenmediğimiz Arap ve Afrika ülkelerinden daha geriyiz. Çünkü oralarda bu yatırımlar genellikle Avrupalılar tarafından hazırlanan projelere göre, yabancı müşavir firmaların teknik denetiminde yapılır. Bizde temel kriter, rüşvet verip haksız para kazanmaktan ibaret olunca haliyle herhangi bir plâna gerek kalmıyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin içinde çalışmış bir mühendis olarak duruma epey hakimsiniz. sizin yazınızda vardı ya tek çözüm şehirleri yıkıp yeniden planlı yapmak. Bu pek mümkün görünmediğine göre sanırım böyle çözümsüz ve giderek kangrene dönen sorunla yaşamak zorundayız.
      Ben bulunduğum ilçeden yıllardır taşınmak istiyorum mesela.. Hükümete talip chp li belediyeler var yıllardır burada ve ilçenin resmen içine ettiler. Cidden çalışmıyor adamlar. Çöpler kokuyor, yollar pislik içinde, toz, kazılan yer temizlenmiyor, beton mikserleri bazen bizim bu yokuşa artıkları döke döke iniyor. 1+1 lerin coştuğu bir ilçe haline geldi ve üniversite olduğu için sanırım tapu değeri de epey yüksek. Seçim öncesi pazar yerinin önüne hazır çim koymuşlardı. Seçim kazanılınca oradan geçiyordum, adamlar çimleri söküp topladılar.

      Sil
  4. Toplu taşımaya ağırlık vermesi insanların ama bizim toplum buna kolay kolay yanaşmıyor, tabi bunda toplu taşımanın yetersiz olmasının payı büyük.

    YanıtlaSil
  5. Gürültüsü de cabası aynen,çözülebilecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum.İnternet kesin alt yapıcılar kopartmıştır. Geçen yıl bizim sokakta da olmuştu günlerce yapılmadı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet oradanmış sorun sanırım. Alt yapı çalışması görüş mesafemizdeydi. Dün epey bir uğraştılar geldi neyse ki net.

      Sil
  6. Bazı kentlerimizde çocuklar için uygulamalı Trafik Eğitim Parkları var. Ders yılı içinde öğretmenleriyle birlikte gidiyorlar, uygulamalı ders yapıyorlar. Bazı kentlerimizde pek çok alanda olumsuzluk diz boyu. Raylı sistem planlanıyor, çalışmalar başlıyor. Aylarca hatta bazen yıllarca tamamlanmıyor. Yol yapımlarında engelli vatandaşlarımız hiç düşünülmüyor. Otoparklar sopalı çetelerin idaresinde.
    Üst düzeyde bürokratların makam arabaları trafik düzenini bozuyor. Trafik cezalarının uygulanmasında bile adam kayırmacılık var.

    YanıtlaSil
  7. İnternetsizlik kötü. Umarım en kısa zamanda sorunu çözerler.

    Müstakil yerlerin yerine apartman dikiyorlar. Bizim oturduğumuz ve en az 60-70 apartmanın yapıldığı mahalle on sene önce patates tarlasıydı. Bu kadar ev yapılıyor, insan geliyor ama yollar aynı. Doğal olarak trafik yoğunluğu ortaya çıkıyor. Bizim burada ikinci bir yol açarak sorunu çözmeye çalışıyorlar ama ne zaman biter bilmiyorum. İşe yarar mı, onu da o zaman göreceğiz.

    YanıtlaSil
  8. Bizim sokaktan sadece ev sahiplerinin arabaları geçiyor. Ancak çocuklar büyüdükçe hepsine birer araba alınıyor. Son yıllarda otoban gibi olduk 🤣

    YanıtlaSil

Yorum Gönder