Tarlada...

 Uzun zamandır dağlardan seslerini duyduğumuz sürülerdin biri bu hafta tarlanın yanına gelmişti. Çocuklar pek mutlu onlara ot verme telaşına girdiler:)))




 Keçilere çekerken şöyle masamızı da çekiverdim. Paylaşmadığım sandalye yine yok karede:(((

 Cuma günü gittik tarlaya. Sabah erkenden çıktık ki işimiz çoktu. Yağmurlar iyice başlamadan ardiyenin (ya da depo ) tabanına şap dökmek gerekiyordu. Fotoğrafta görülen malzeme ile bir depo yapılmış ancak tabanına beton dökülmemiş. Yamurlarla vıcık vıcık çamur olacak. Birde burada fareler cirit atıyordu. İş göze görünmüyor ama içini boşaltmak, temizlemek, minik minik taş toplamak epey zaman aldı. Elimizdeki kum yarısına kadar yetti gerisi haftaya. Bir de raf yapacağız buraya ki malzemeler derli toplu dursun.


Tarlada ilk hasadımızı da yaptım ben. Büyük bir ağaç var ondan yeşil zeytin topladım. Annemin güvenli ellerine teslim ettim yapıverir şimdi:))) minik ağaçların kiminde de var zeytin ama az. Onları biraz kararınca toplayacağız.

Bu arada o fotoğraftaki kocaman ağacın altı dikenli kuru dallarla doluydu. Ağaca çıkacağım diye önce dibini temizleyeyim dedim. İyice toprağa ulaştım ki önümde kocaman bir yılan. Tabiki Saadet ordan kaçar:))  Devrim "kendini bir yılana sokturmamıştın" diye dalga geçerken ben ilk korkum geçince acaba fotoğrafını çekebilirmiyim diye arandım ama. Tabiki yılanın yerinde yeller esiyordu....

Yorumlar